SEVGİ ŞİİRLERİ

SEVGİ ŞİİRLERİ

Ozan Nuri Ceyhan

Bülbül aşka gelir açınca güller
Sevgi ile huzur bulur gönüller
Daha bir hevesle sürer ömürler
…Karşılıklı sevgi olduğu zaman.

Sevgi bir ibadet sevmek ibadet
Sevginin gücüyle aşılır zahmet
..

Devamını Oku
Nihat Gülle

Selim Serhat Gül goncası
Akrabam canım yongası
Acep Zümrüd-ü Anka hangisi
Nasıl sevgi bu Allahım

Ay,Gültekin,can Alperim
Baygın gözlü yiğitlerim
..

Devamını Oku
Fatma Akar

güneş; sevgi için doğmalı
çiçek; sevgi için açmalı
bahar; sevgi için gelmeli
rüzgar; sevgi için esmeli
yağmur; sevgi için yağmalı
zaman; sevgi için akıp gitmeli
ve insan; sevmek için yaşamalı...
..

Devamını Oku
İbrahim Pataz

Yüce dağlar, sarp kayalar,
Düz olur, sevgi yolunda.
Aşığı, yari yaralar,
Naz olur, sevgi yolunda.
Yükselince gönül kuşu,
Eğilir dağların başı,
Zemherinin kara kışı,
..

Devamını Oku
İlhan Koruyucu

Hayatında sevgi yoksa
Ne mümkün mutlu olmak
Doğuştan yüce yaradan vermiş
Sevgi harcı mayamızda katık
Her eksik, tamam olabiliyor
Ama sevgisizlik asla
Yürümüyor bebek bile
..

Devamını Oku
İlhami Arslantaş

Ahenkli bir tema ile neşreden
Bu medlul bir sevgi harı bendedir
İnceden inceye kana hükmeden
Bu medlul bir sevgi varı bendedir
………….Her an birkaç adım elden öndedir

Seherde doğmuştun naçiz bahtıma
..

Devamını Oku
Şeyh Ali Kaygısız

Âşıklar sevgiden içtiler dolu
Sevgiden geçiyor sevenin yolu
Sevgi diyarında Leyla'nın çölü
Mecnun'u kandıran sevgi değil mi?

Sevgiden geliyor insanin nesli
Sevgiye ermeyen gönüller yaslı
..

Devamını Oku
Mehmet Işıkoğlu

Özen göster haslığa
Yatırım yap dostluğa
Mahal verme küslüğe
Sevgi saçsın özlerin

Dön kendine sor seni
İyiliğe kur seni
..

Devamını Oku
Şerafettin Muş

Giyer giderim

Sevgisizlikten başka kir bilmem
Sevgisiz kazılan mezara girmem
İnsanoğlundan başka pir bilmem
Sevgi gömleğimi giyer giderim

..

Devamını Oku
Ahmet Özdemir

Dünyan sevgi üstü sevgiyle dolsun.
Sevgiler içinden gel de beni sev.
Bütün mutluluklar seninle olsun;
Bahtınla birlikte gül de beni sev.

Sevgi çağlayanı ol çağıl çağıl
Selâm dur sevgiye önünde eğil,
..

Devamını Oku
Dede Efendi

Düşününce içimden taşan sevgi dalgalarıyla yüklü olduğumu düşünüyorum.
Fazla gelen yükler bazen boşalmak - fazla elektrik akımının nötrleşmek için
toprak hattı istediği gibi- istiyor. Bu birikmiş yük, nehirlerin okyanusa aktığı
ve onda büyüğün bir parçası olduğu gibi, onunla birleşmek, onunla büyümek,
bütünleşmek, birleşip yok olmak istiyor. Yunus’un tanrıya varmak, onla bütün-
leşmek, onun bir parçası olarak; enel hak demesi örneği. Bütünün parçası
olmak, aynı zamanda bütün olmak değil mi? Tanrı olmak değil mi? Elbette
..

Devamını Oku
Haydar Okur

Anıların defterini sevi, sevgi ve güzellik denilen teranelere nice vurgunlardan, nice yanılgılardan sonra tümden kapatmıştım. Kapağının üzerine kocaman bir yazıyla ''NEFRET DOĞURAN SEVGİLER'' yazarak.
Ama gördüm ki; hangi ucunda tutarsanız tutunuz güzellik ve çirkinkinlik yaşam denilen bir bütünün iki yanı imiş. Ne hepten çirkinlik, ne hepten güzellik olabiliyormuş. Tıpkı günahla sevap gibi... Ve gördüm ki; kişi hangi durumda, hangi yaşta olursa olsun sevmeye, sevilmeye mutaç bir varlık imiş.
Yaşamın onulmazlıkları, sevilenin pervasızlıkları, binbir yüzlülüğü taşısa da sevgilerin içine... direnerek bunlara, hoşgörerek... kimileyin de nisbetini düşünerek yüreğimin kapılarını hep açık tuttum. Ama, olmadı. Olmuyor!
Sırttan vurulmanın ve yürek vurgunun sayısını anımsamıyorum... Anlaşılması zor şeyler yaşadım biteviye... Çoğu kez '' YAŞASIN ÇİRKİNLİK, ACIMASIZLIK VE KÖTÜLÜK! ! ! '' diye haykırmak geçti içimden. Ama, bunu bile beceremedim. Diyemedim insanların yüzüne karşı. Hoş, içimde de barındıramadım bu duyguyu...''VİCDAN ve ŞEFKAT'' denilen duygu ve davranış var ya... Aşamadım, aşamıyorum bunları bir türlü. Bilemiyorum, kimilerine göre bu olgumla aptal-enayinin birimiyim? Yoksa kişiler erdem ve erdemlilik nedir bilmiyorlar mı, biliyorlar da işlerine mi öyle geliyor? Anlamak gerçekten zor.
Güzellik ve sevgi denilen nesne ve duyguları tek yanlı yaşamak yetmiyor. Bir yanı eksik, kör, topal ve sağır kalıyor. Kişi ne denli çaba içinde olursa olsun, bir yerlerde bir şeyler oluşuyor... ya da oluşturuluyor ve içinizde yaşattığınız güzellikler, sevgiler paramparça ediliyor.
İşte o birileri, bir yerde; görünürde hiç bir neden olmadan o güzelim sevgi, sevda ve güzelliklerin üstüne gölge düşürüyor... Öyleki; dartınma desen değil, bir beş, on yüz değil... Nedenlerini anlamak hiç olanaklı değil... Ve bunlara habire katlanmak, hoşgörmek bunları... Nereye değin?
Sevgi ve sevi, iki efsunlu sözcük. Yaşamı bu denli törpüleyen bir işkenceye dönüşürse, sevmenin, severek yaşamanın anlamı kalır mı? Sevmek yaşamı acımasızca törpülemekse nereye değin? Öyle bir an gelir ki, bir başkaldırıda, bir kopuş ve ayrılıkta bu törpü törpüleyenin elinde kalıverir. Ve kendi yaşamını törpülemeye başlar bu apansızlık karşısında. Açıkçası, kişi ettiğini bulur kendinde, bir başkasında zaman içinde.
..

Devamını Oku
Funda Gülseven

Sevgili varlığı az önce gitti...Yokluğunun ilk sancıları vurmaya başladı...Sevdiği gitti günün ilk ışıklarıyla...En güzel sevgilerini yüreğinin en derinine yerleştirerek sevgi mabetlerinden çıktı ve gitti...Alnına o en sevdiği, en sahiplenici öpüşünü kondurarak gitti...En çok da o an zorlandı uyur taklidi yapmaya...Oysa bütün gece gözlerini ve ruhunu karanlığa ve sessizliğe bürümemiş miydi? Sessizce,derinden akıtmamış mıydı gözyaşlarını içine...Ne zormuş konuşmak isteyip de konuşamamak, sarılışına cevap verememek, gözlerinde kaybolup da tenini ruhunda hissedememek...Ömrünü adadığı sevgili varlığıyla son saatleri ne zormuş...Sessiz kalmak ne zormuş, tüm gece benliğini uyku tutmamışken uyur taklidi yapmak ne zormuş...Ama mecburdu...Yoksa gönderemezdi sevdiğini...Gidişine seyirci olamazdı...Uğurlayamazdı onu...Yüreği elvermezdi... Yüreği önüne serilirdi tüm gidiş yollarının...O yüzden kendi içinde yaşadı bu veda gecesini...Sessiz tiyatro misali kendi perdesinin kendine düşen rollerini oynadı tüm gece...

Gidişiyle gelişini hatırladı...Hayat tesadüflerden ibarettir dedi kendi kendine...Kader...Onun kaderi de buymuş işte...Onun kaderi sevgili varlığıyla yasak bir sevdaymış...Ama bu yasak sevdaya gözü kapalı girmemişti ki...Yasak olduğunu bilmiyordu...Evli olduğunu bilmiyordu...Bilse kapılır mıydı bu sevdaya? Bilemedi...Mantığıyla duyguları çatıştı...Ama kapılmazdı heralde, evli olduğunu öğrendikten sonra onu göndermeye çalışmazdı yoksa...Ama gönderememişti uzunca bir süre...Sevdasını gönderememişti...Her gece onun eşiyle olduğunu bilmenin acısına rağmen yine de gönderememişti onu, vazgeçememişti sevgili varlığından...Durdu...Düşündü...Acaba bu vazgeçemeyişin sebebi neydi? Bencillik mi yapmıştı yoksa sevgili varlığı için sencilliğe mi bürünmüştü? Galiba ikisi de...Onu yarı yolda bırakamamıştı...Ondan güveni ve huzuru alamamıştı...Ondan hep yaslandığı omuzunu çalamamıştı...Ona kıyamamıştı...Sevgilerine kıyamamıştı...İkinci kişi olmayı bile tüm acısıyla kabullenip yanında durmuştu hep,yanında olmuştu canında olan kişinin...

Zamanla sevgileri köklenmiş, sevgili varlığının evindeki sorunlar çoğalmıştı...Ve bir gün...Kapıda belirmişti sevdiği, elinde ve yüreğinde valizleriyle...’Sana geldim sevgilim, bize geldim...Temelli geldim...Ayrılığın acısını varlığımızla gidermeye geldim...’ diyerek gidişinde yaptığı gibi alnından öpmüştü onu tüm içten sıcaklığıyla...Sevilmenin ve sahip çıkılmanın o eşsiz hazını hissettirmişti yine...Buna rağmen git demişti o gün de, yüreği gelişinin sevincindeyken dilinden farklı akıyordu cümleler...Korkuları ve hayatın gerçekleri akıyordu...Yarım ağızla git diyordu aslında gelişiyle dünyalar onun olurken...Ve gitmemişti sevgili varlığı, gönderememişti....Ta ki çocuklarının hasreti derinden vurana kadar...Ta ki eşi çocuklarını ondan koparana kadar...Tüm çevrenin, herkesin dediği ağır, hakaret dolu sözleri sevgisiyle kaldırabilmişti ama bu vebali taşıyamazdı...Sevdiğinin çocuklarından kopuşuna sebep olma vebalini...O filmlerdeki yuva yıkan kötü kişi değildi ki...öyle olsaydı onu yürek yuvasından çıkartıp kendi yuvasına, ailesinin yanına gönderir miydi yüreği kanarken...Yüreği acımıyordu gönderirken, resmen kanıyordu...Paramparça olup oluk oluk dışarı akıyordu yüreği...Gözlerinden kan akıyordu...

Vebal...Yüreğine yük olan ve sevdiğini göndermesine yol açan o ağır vebal...Oysa sevginin vebali olur muydu? Sevgi günaha açar mıydı? Sevgi yasakla yaşar mıydı? Sevgiyi yormaya, sevgiye acı çektirmeye ne hakları vardı? Böylesine güzel bir sevgiyi hem de...Sevgisine kıyamadı, sevdiğine kıyamadı...Onu gönderdi...Canı yana yana, yüreği kanaya kanaya onu gönderdi...En zor görevi aslında sevdiğine vermişti...Gitmek...Gidişin sorumluluğunu ona yüklemek...Gidiş acısını taşımasına göz yummak...Ama mecburdu gidişini sağlamaya çalışmaya...Göndermese gitmeyeceğini biliyordu....Gidişini kolaylaştırdı sevdiğinin...Sevdiğini azat etti...Yuvasına gönderdi...Yüreğinden kopardığı kırmızı sevda kurdelasını bir paket misali sevdiğine sarıp onu eşine gönderdi...Onun acısıyla yetinmeye çalışacaktı bundan sonra sevgisiyle...Onun acısı bile güzeldi, sevda dolu...Ve geride kalışının sevgi dolu acısını yaşamaya başladı...
..

Devamını Oku
Hamdi Oruç

Sevgi ve Ahir zaman Hikayesi

Ahir zamanda
Sokak ağacı gibi sevgi
Budandıkça budanıyor
Nasıl büyüsün

..

Devamını Oku
Ali Eryılmaz

Sevgi çok yüce tatmaya değer
Sevgi hasretine dayanmaz ciğer
Kim severse gönül seveni sever
Sevgi sevgiyi bilenlere yakışır

Sevgi insanlarda değerler taşır
Sevenler sevgiyi ebedi yaşatır
..

Devamını Oku
Dursun Elmas

Kâinatta her güzellik,
Gerçek sevgi pınarıdır.
Güzeldeki her özellik,
Gerçek sevgi pınarıdır...

Her ne varsa anlatılan
Arz üstünde yaratılan
..

Devamını Oku
Şerafettin Muş

Teşekür 2

Doğum günüm dolayısıyla yürek sayfama demet demet sevgi çiçekleri sunan tüm dost ve arkadaşlarıma sonsuz teşekür ederim
Yüreğimizden sevgi beynimizden barış ve kardeşlik eksilmesin paylaştıkca çoğalan şeylerin başında sevgi gelir verdikce verene geri gelir diyorum ve bu duygularımla hepinize teşekür ediyorum özlem dolu sevgilerimle

Dost Şeref
..

Devamını Oku
Yusuf Tuna

Sevda ateşiyle yanıyor içim,
Yüreğim volkandır sevgi püskürür.
İçim lav misali dönüyor koçum,
Yüreğim volkandır sevgi püskürür.

Bedenim dağ gibi göğe sivrilir,
Aşkın külleri etrafa savrulur.
..

Devamını Oku
Şükrü Topallar

Şarkılar,türküler,güzel şiirler,
Gönülden,gönüle bu seslenişler.
Gönüller arası; sonsuz sevgiler,
Sevgiler olmazsa; olmaz gönüller.

Ekmek,su istemem; yeter ki sevgi,
Para.pul değersiz; sadece sevgi,
..

Devamını Oku
Dursun Elmas

-Sevgi--
Sevgi ve acıma insanlığın niteliğidir.
'sevgi,insanı birliğe,bencillikte yalnızlığa götürür'demektedir Shiller.
'Sevmekten yaşamak,aslında yaşamak değildir 'diyor Moliere.
Herkes sevgi üstüne birşeyler söylemiş...Kimi sevgiyi aşkla karıştırmış,kimisi de dostlukla özdeşleştirmiş.Şahsen ben; sevgi ve dostluk kavramlarının ikiz olduğuna inanırım.
Sevmek; bir başkasının hayatını yaşamaktır,acısıyla sevinciyle...
Sevmek; İnsanın kendi kendisini aşmasıdır,yüce duygularla...
..

Devamını Oku