Bilgimi üreten dahi yalnızlık!
Sabrımı bileyen olmamışlık!
Yeni yetme bir çocuktur
bu bilinci öteleyen
Karaltılar içinden biteviye
seğirtip gelen
Anların teslim olmuş yalınlığında
Çözülmüş ellerimde her ne varsa
Silinmiş tarihten ne kaldıysa
Meşalesidir bu dünyanın sana
Kadri bilinmez anların
uzun ziller çalıyor kapımın önünde
tekinsiz bildiriler dağıtılıyor
köpekler havlıyor
yeryüzüne indim bir kefaret
bir melektim
sevgimin yüz görmemiş yalnızlığı
kırıntılar peşinde
hüner çığırtkanlığı
temkinli bir gece yarısı sessizliği
canhıraş ömrünün kemendinde
Biraz kırmızı hepsi bu!
Kırkından sonra
Yedisinden önce
Bakmayın çok göründüğüne
Dev kulağında bir küçük kırmızı
bulutsu bir pembelik ucube
kör yalazlı bir şilte aşüfte
ne acele bu metruk gecede
konuksever bir günün
bu mesrur göğünde
Seni görme isteğim
lastik bir ip
zamanda uzayıp duruyor an
Bir sirk cambazı sanki
ipin üstünde
Çevrili güneşler üzerinde
rayihası gelincik çiçeklerinin
Toplanmış menekşeler katında
devrilmiş zaman uçuşması
Serin bakraçların alacasında
kaybolan gök sanrıları
Dünyayı denizler yönetsin
köpükten danteller bırakıyor
her kükreyişinde
uzaklardan toplanıp
ışığın kolları göğe şenlenmiş
dağın ardı kor
Devrim yapmaya geldim
Aç kapını!!!
Olmaz bir saatte
Evine kimsenin girmediği!
İçine neşe dolacak, enginleşeceksin…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!