Sevgi Üzerine Şiiri - Fahrettin Siyamoğlu

Fahrettin Siyamoğlu
36

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Sevgi Üzerine

İnsanoğlu yaşadığı müddetçe sevgiyi ve özlemi çeşitli şekilde anlatmıştır. Oysa sevgiyi anlatırken insanları sevmek, doğayı sevmek, hayvanları sevmek, çocukları sevmek gerekir.
İnsanlar yaşadığı her yaşta sevgiyi taze tutamaz. Oysa her yaşın kendine has bir güzelliği ve bunu anlatmanın en güzel yolu kelimelerdir. Kelimeler ise duygu ve düşünceleri anlatabilmenin en güzel yolu olduğuna inanmış bir insan olarak, hayatın tüm gerçekleri yanında
Bir Nisan günü baharda açan kiraz çiçeklerini sevmek
Uzak dağlardaki karlara bakıp üşümek
Yeni doğan bir kuzunun annesinin arkasından koşup zıplamasını seyretmek
Onu yakalayıp onun yumuşak tüylerine dokunmak
Soğuk kış günlerinde pencerenizin kenarına konan serçe kuşlarının titremesini ta içinizde hissetmek
Bir dene kenarında boynu bükük duran mor menekşenin
Veya bir kır çiçeğinin suya değen yapraklarında o suyun soğukluğunu duymak
Kış gecelerinde elleri ceplerinde iliklerine kadar üşümüş
Köşe başında simit satan çocuğun acısını hissetmek gerekir.
Bütün bunları yaşarken bir duygu seline kapılmış olan yüreğinizin sesine ne kadar kulak verdiniz. Ne kadar sevdiniz ve ne kadar sevildiniz. Aşkı ve sevgiyi sadece kirli bedenlerinizdemi aradınız?
Ruhunuzdaki gerçek sevgiyi ararken bir çölün suya hasreti gibi yandınızmı?
Kışın yaza yazın kışa baharda üşümüş dalların yapraklara
Engin denizlerin kabaran dalgalarının sahile ulaşmak için verdiği çabaya
Nisan yağmurlarında toprak kokusuna,
Gelincik tarlalarında en görkemli kırmızıya
Bir çobanın çalmış olduğu kaval sesinindeki ezik nağmelere
Yeni bir doğuma
Gün doğumlarındaki tan yeri ağarırken ürpertiye
Gün batarken güneşin batışına
Geceleri ay doğduğunda ay ışıığının dayanılmaz güzellikte vurduğu hoyrat gecelere
Söğüt dallarının yıkandğı derelerin akışına
Karın ten beyazlıktaki yağışına
Rüzgarın mezarların arasında selvileri sallarken o ölüm kokan ıslığına
Martıların kanat çırparken o ıssız adalarda yankılanan çığlıklarına
Çölllerde leylasını arayan mecnunun sevgi dilenciliğine çıktığında
Bir bedevinin kızıl çöl akşamlarında devesinin ardındaki anlamsız yalel sesine.
Her sevher vakti yeni bir günü müjdeleyen güle aşık bülbül sesine
Gülün dalından koparılıp yağan yağmurun yapraklarında gözyaşı gibi duruşuna.
Kapana kıstırılan bir yaban hayvanının kurtulmak için çırpınışına
Tüm aşkı ve sevgiyi anlatan şarkılardaki tutsaklığa
Uzak köy akşamlarında adını bile bilmediğiniz bir evden gelen çocuk ağlamalarına
Yakınlardaki bir minareden gelen yanık sesli bir hafızın ezan sesinde Tanrı ile aranızdaki yakınlaşmayı sorgulamaya
Ölüp te gömülmek için musalla taşında bekleyen ölüyü gördüğünüzde bütün hayatınızı sorgulamayı
Düşünmeden geceler boyu uyumayı, uyandığınızda gözlerinizi açtığınızda karşınızda anne şefkatini yaşamayı sonra ağlamayı, özlemler içinde sonsuza dek yaşamayı. İşte bunu SEVECEKSİN, YAŞAYACAKSIN, GÖRECEKSİN
GÖRDÜKLERİNİ ALACAKSIN ALDIĞIN KADAR VERECEKSİN VE MUTLU OLACAKSIN.

Fahrettin Siyamoğlu
Kayıt Tarihi : 22.2.2007 19:00:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Bu bir şiir değil bu bir yaşam tarzı bu bir felsefe, bu yaşanmış ve yaşamayı istediğim bir özlem bir sevgi bir aşk bir masal

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Fahrettin Siyamoğlu