Su da yandı…
Çiçek açtı külünde öfkemiz:
Boyları bodur, renginde hüzün.
Barışa davetti
ışığı gönlümüzün;
çığlığı arzdan arşa dayandı.
Karda yeşili gördük
doyduk çölde suya.
Nurda bir Veli gördük
düştük yola.
Düştük yola ereği için yüreğimizin:
“Yol bir, sürek bin bir.”
Dedik ki:
“Yüktür beden
büyüktür erek.
Hakka yürüyen
halkta yeniden dirilir.”
Kimimiz kanaatkâr olduk:
Kara toprakla haşır neşir;
kimimiz zanaatkâr olduk:
Bin uğraş, bir devşir.
Düştük yola.
Yol yolcuya
toprak suya
aç gibi.
Suretimizi gördükçe suratınızda,
bir bir sıralandı gerçekler
şaklayan kırbaç gibi:
Bizden almış cesareti korku!
Bizde bulmuş esareti öfke!
Bize sunmuş gayreti kin.
Karartmasın hiçbir gölge,
karartsa da yine hoşgörü ekin.
Harslar hırslara yük,
doğa kaygılı,
nasırlaşmış kör inanç
bilimin boynu bükük.
Çember çember çevrilmişiz.
Ayrılık öyle bir hüzün
öyle bir keder ki
kök salmış benliğimize bencilliğimiz;
ele avuca sığmaz bir kızıl ejder ki
esir’i beden:
Kaçıp
saklanmış intikam.
Yasaklanmış
gerçek
tutuklanmış
yitik yaşam!
Tutsak değil belleğimiz kine,
edilemez tarif.
Aldanma,
aldatmasın duygularımızdaki mühür.
Sevdalarımız bir ceylan kadar zarif,
bir çağlayan kadar gür:
Yola düştük.
İşimiz insan sevgisi…
Başımız dik,
aşımız ortak;
yunduk
arındık bola düştük:
Sevgi sökecek her şafak.
Uğrun uğrun ah çekip
ağlarken biz;
umursanmadı
yok sayıldı kimliğimiz:
yola düştük.
Sabır kanadı damarlarımız
buruk değildi tadı.
Omuzlarımızdaydı cömertliği hasletin;
ariflerin nefesiyle yıkandı:
kalmadı hükmü
kemik, kan ve etin.
Alnımız açık,
yolumuz belli.
İnançlıyız;
ölüm olsa da bedeli
dalga dalga barışa evrilecek savaş.
Gelecek;
nurlu öğretinle şekillenecek
Hünkârım Hacıbektaş.
Salim Çelebi
Kayıt Tarihi : 20.8.2011 19:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiir, 2011 yılı Hacıbektaş Veli Anma Etkinlikleri çerçevesinde yapılan serbest vezin şiir yarışmasında birincilik ödülüne layık görülmüştür.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!