Dün hiç bir şey yokken aniden karar almış yüreğim yorgun sevdamın baş hekiminden; tazminatım sus, ikramiyesi sensizlik. Gidiyorum, sevdamı aldım sol yanıma.
Beni ait olmadığım yüreklerden arama, adresim yalnızlar sokağı.
Acısı ayrılıkla biten aşk sancı yapar yüreklerde gözlerde yaş! Hatırlıyorum ayrıldığımız günü...
'Tekrar görüşürüz' demiştin hatıradın mı? Ben yalnızlığı giyindim kalabalıklar içinde... Mevsim bahar, zaman ayrılığa ayarlı. Yürekler çiçek çiçek sevgilere açarken ben biliyordum ki sen artık olmayacaktın evrenimde! Gittim, Yüreğim sende kaldı bak cesaretin varsa zümrüt gözlerine! Gittim hiç düşünmezken ayrılığı... Birden bir deprem oldu içimin evreninde, benden başka sarsılan olmadı.
Ama neden herkes bana bakıyordu, o an anlam veremediğim boşlukta yitirdim kendimi.
Ceryana kapılan kalbim kan taşımıyordu beynime, ne oldu anlayamadım?
Artık ben de biliyordum; sevmekten korkan insanların, severim umuduyla sevgiye yaklaşan ve korkup kaçan korkaklardansın. Korkaksın!
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.