Saat 20.45 çalınan aklımı taşıyan başım ayaklarımı hala eve götüremedi çaresiz ve yorgunum dalgın dalgın yürüyorum sanki hedefi kaybolmuş bir aşk yolcusuyum bir sevda yolcusu yürüyordu benden önce acaba yakalayıp bir şeyler sorabilirmiyim diye ararken iki gündür kaybettim izini ben demimi alamazken o kimbilir hangi demdedir şimdi.
eğer gözlerini demleyip yüzündeki yaşları o demle içiyorsa acıları bardak bardak şekersiz ve de tatsız tadıyorsa o tadı fazlasıyla tatmak istiyorum şu an tattığım tadın eksiğini hatta ve hatta sıfır oranına düşmüş olmasını dileyerek
Keşke dileklerim yerini bulsada sevda yocusunu uçursam sevdasına eğer kapıları kapalı değilse o kapının önünde kıskanç sevgimi keskinleştirip o an kurban edip kendimi alnına bir damla kanımı sürüp güle güle sevdasına yandığım ey sevdalım diyebilsemmmmmm.
Ahhhh diyebilecek cesareti kendimde bulabilsem uçardım o zaman kanatlarım kırık ta olsa acısını kalbime ilaç yapıp deşerdim yarayı kurtlara teslim ederdim yem ederdim bitiremeyecekleri bir bedeni o bedenin çektiği cermeyi ve de usanmayacağı çileyi.
Çile yumağımı saran yumak yumak beden denen tezgahıma dizen o sevda işçimi unutacağımı düşünenler yanıldıklarını bilmeden hala üstüme göndermenin ne kadar faydasız olduğunu hala çözemediler çözmek isterken de kördüğüm olmalarını istemeyecek kadar kör düğüm biri olduğumu anlasınlar artıkkkkkkkkkkkkkkkkkkkk.
Anlasınlarda sevgisiz yaşayan sevgiye düşman düşünceler beni sevgi mabedimde rahat bıraksınlar sevgiyi karşılıksız yaşasamda.
19/06/2010
Muhtargazi Topal
MALATYA
Kayıt Tarihi : 20.6.2010 19:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!