Müslüman-Türk kimliğimiz uçuverdi özümüzden
Geçmişe bir sünger çekip çabuk döndük sözümüzden
Kurudu pınar başları,sâki hıçkırıp ağlıyor
Gözlerden akan kanlı yaş,yüreğimizi dağlıyor
Mutlu azınlık uçarken kimileri emekliyor
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
İyi akşamlar öğretmenim online olduğunuzu görünce yazmak istedim nacizane...şuan eski ve yeni sizin dizelerinizdeyim,ısrarla ve utanç içinde 8 yada 9 verebileceğim bir şiirinizi aramakla meşgulum YOK bulamayacağımda
elinize yüreğinize sağlık işte budur diyorum...sevgiyle kalın herşey gönlünüzce olsun.
Mesajı Gönderen: slow07 (Bayan, 50)
(Bu mesaj M.Nihat MALKOÇ’un özeline gönderilmiştir…M.N.M. )
Tebrikler tesadüf eseri şiirlerinizi buldum antolojiye yeni üye oldum Çok hoş Türkü ve şiirlerin var kaleminle bin yaşa.
Şiirinize benim bir şiirimi yorum olarak ekliyorum umarım beğenirsiniz selam ve sevgilerle Şair Mikdat Bal (Çaykaralı)
Bak ne iken ne oldun
Ey Türkün öz evladı bu acı halin nedir
Tarihe bak aynandır bak bir timsalin nedir
Batıya hayran olup Türkü ihmalin nedir
Özüne dön kardeşim bak ne iken ne oldun
Hiç sıkılmadan hangi davayı gütmektesin
Şunu bil ki aslına ihanet etmektesin
Kendi öz vatanında sefalet çekmektesin
Sırrına er kardeşim bak ne iken ne oldun
Biz tarihte ilk başta yerimizi almışız
Üç kıtaya hükmedip nice yıllar kalmışız
Bu gön aynı yerlere boynu bükük varmışız
Kendine dön kardeşim bak ne iken ne oldun
Atalarımız bizim serbest gezip tozdular
Haçlı ordularını defalarca bozdular
Bu gün aynı odaklar sana vize koydular
Sen derdinden örnek al bak ne iken ne oldun
Atalarımız bizim tarihlere şan verdi
Toprak,bayrak,din,kültür bu uğurda can verdi
Şehit oldu,sonunda sana bir vatan verdi
Ecdadından örnek al bak ne iken ne oldun
Ey yüce Türk milleti uykudan uyanalım
Tarihin sahnesinde bir daha şahlanalım
Şahlanmamak mümkün mü yeter ki canlanalım
Özüne dön kardeşim bak ne iken ne oldun
Dünya senden öğrendi nizamı adaleti
Sen kaldırdın dünyadan her türlü melaneti
İlminle irfanınla yok ettin cehaleti
Kendine dön kardeşim bak ne iken ne oldun
Daha ne bekliyorsunuz? Karanlığa bir mum yakın
Bataklıklardan kurtulup sevgi deryasına akın
çok güzel.........
Sn. Malkoç
Harika bir şiir.
Yüreğiniz dert görmesin...
Kutlar, saygılar sunarım...
Tebrikler Sn.Malkoç
çok güzel şiirinizi için
kutlarım.Selamlra
Mürşid-i kâmiller gibi aşka banın heceleri
Mevlâna’nın hoşgörüsü nurlandırsın geceleri
Mevlana'nın hoşgörüsü, Yunusun sevgisi sarsın hepimizi...Tebrikler Nihat bey
Bu şiir ile ilgili 6 tane yorum bulunmakta