Sevenin Son Mektubu Şiiri - Kubilay Demi ...

Kubilay Demirkaya
288

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Sevenin Son Mektubu

Güzelim bu sonuncu selam, sonuncu mektup
Kimbilir, belki bana kızacaksın, okuyup
Hal ve hatırını sormaya hiç niyetim yok!
Bilmem ne söyleyeyim; sevgiye kalbinmi tok.
Engebeli bir yolda hayat olur tarumar
Sevgisiz kalan kalpler bir ömür boyu ağlar
Bin azara bedeldir karşılıksızca sevmek
Sabır sofi bir kumaş aç kalpte yoksul dürmek*
Ters tepkin yara açmış kapanırsa aşk olsun
Cesaret et bir bakım; sevdaya yaz-bahar sun!
Yaşama boş bakan göz ne masraf ediyor ki,
Kalbin suç ortağıdır, suç işlemem diyor ki.
Soru ver sen özüne: -"Bana ne sunar sevgim;
Acaba mutlu mu, mutsuzmudur solan halim?"
Nazik bir gülüş atmak hayata rest çekmektir.
Beden dik, ruhlar ayna dünyayı döndürmektir
Gölge uzar, boy uzar son fasıl bir perdede
Adımlar seyrek görür künde üstünde künde
Lakin zor bir hayatı koklarsa mahçup kalpler
Gerçek sevgi has duygu verir, sevin gönüller
Yürü gölgen peşinden hesap sor şu pozuna
Temas eder kıt aklın boş sevdanın tonuna
Akıllı olan gölgen asla kızmaz, hükmeder
Bir o yana bir bu yana sallar seni kader
Güvensiz aklın sana pahalı palaz dikse,
Kalp gözü gönül süsler sevda olup serilse.
Dedin: -"Başaramadım, sevmeyede çalıştım.
İçimde öyle his yok hissiz çarka kapıldım."
Fikrin taş, kalbin kara turnalar yakmış kına
Gün olur devran döner sevdan erer boyuna
Herşeyi alt üst ettin, çevirdin altı üste
Demek ki senin sevdan kahır dolu piknikte
Sevda kabına koy kalbini, seni anlatsın!
Şeffaf sevgiye pay ver, bin paye huzur katsın!
Boş laflar kuru ezber yaratır bin türlü ah,
Savrulur rüzgâr gibi çeker durur hep eyvah!

Yüzünde bin parça ay ışığı var,
Tutulur bu gönül sana her gece...
Yıldızlar süs olup semadan akar,
Bir dilek tut gülüm bana her gece...

Güzelim gerçek sevgi her gündüz sessiz ağlar
Karşı koyulmaz çile gece vakti kalp dağlar
Yazık, hemde çok yazık kırdın sevda kolunu
Vız gelir tırıs gider içmek kahır suyunu
Ufacık bir ışık çak, görsün bu sulu gözler
Yılmak bilmez sevdaya tutunan altın hisler,
Bu sevda bir kalp gücü, gökten kapar güneşi
Yakmış göz göre göre azap dolu ateşi.

Sevgilim, titrek sevda çıplak ruhumda sızlar
Zikretme, fisıldama hoş olmayan boş laflar
Deş ruhumun astarını deş, parça parça yap!
Viran etmek bu kadar kolay mı, yap hesap?
Hayat tatlı bal vermez, idamlık iptemidir?
Zor sevdaya dayanan can acep bende midir?
Beter bir dert çaresiz kalır gam dolu gizde
Oynar bir gizli hayal olmuş gözlere perde
Şunu iyi bil, özlem çektiren sevdada var.
Zor durumda kalanın yardımına tez koşar.
Dile dolanıp dursun bizim bu hikayemiz
Alsın götürsün bizi dost huylu deli deniz
Geleceği belliydi adsız, çapsız belanın
Faydası olmaz artık boşuna zırlamanın
Elalem ayda yuva kurdu, biz hala yaya
Patlamış sevda gözü hor bakar bu dünyaya
Güçlü sevda el sıkar yabana atma sakın
Şu elde var olur ah, nedensiz hep kaçışın
Tutmadığın el var ya, acımadan da kessem
Sorguya çekilmez bak, yüzü olmayan mahrem
İşte güzel bir örnek, işte güzel bir kanıt:
"Seven kalbin içinde kurur has sevgi anıt"
Bir özüne bak, bir anıta bak; farkı anla
Sana kandille inmiş bu sevdaya bel bağla
Her hatır taş gönlünde yapar bülbül kafesi
Gelip giren bir istek olur ilham kümesi,
Kalbin kör, mühürleme vicdanına bir ses ver!
Yoksul düşünce aklı paramparça yok eder.
Farkettin mi? Seni de, beni de tüketen sevda
Boynunu bükerek bize bakar pişmanlıkla
Peşine takmış bizi, acımaz sürüñdürür,
Acı gerçek paha; kaplumbağa gibi yürür:
Sıkıntı veren çaba gösterme bana lütfen
Ben yılmam ve yıkılmam bana ait istekten!
Istırap verir kalbe mutsuzluk efendisi
Dönüp arkanı gitme ayrılık kül kedisi
Ağır yara almakla seven duymaz endişe
Gel katalım sevdayı hicran kovan gülüşe
Bu uğurda ölmekten geri durmaz her seven,
Sanmaki gerçek sevgi biter seven gönülden.
Ağlamak ister gözler, selden sudan farkı yok
Oysa nasıl saplanmış şu kalbe zehirli ok.

Mehtaptan seslenir tatlı gülüşler
Gülüşler harmanı sevdalar besler
Yersiz yurtsuz kalsam yok olur hisler
Kucağında uyut korkma her gece

Yarabbi,kehkeşanda seven kullar baş eğdi!
Fedakâr bu kullar çile çekmeye mi geldi?
Hepten canlılar sevmeyi, sevilmeyi bilir.
Doğup yaşamak zaman dilimini eksiltir.
Bazen bu dilsiz kural tam tersine işledi.
Sevda pervanesi mum yaktı, sine dişledi.
Acı duymak biçare kalır zahmet yuvası,
Geçip giden bu ömür suçlu dert fukarası
Kuru kuruya sevmek kalpte bir özgür kuştur
Mutluluk mu, o da ne? Nasibe düşen sudur.
Sevmek zor şarttır kalpde; geri tükürmek abes,
Ölüm olsada sonu birazcık da bana kes!
Sevdasına sahip çıkana korkak denilmez.
Korkak olan gönülde sevgi gülleri bitmez.
Haysiyetin özünde öz be öz onur gezer
Çekilen bin azaptan şamar ye, ne fark eder.

Sevgilim bıraktık geride boş seneleri
Unutmak kolay olsa unutalım dertleri
Sen gidersen ölürüm:Beni benden çal, gitme!
Allah selamet versin sağlıklı sendeleme
Benim varlığım sana fazla gelirse eğer
"Bugün var yarın yokum, boşuna üzülmeler"
Niyet bu, kimi kısmet bekler şu yol sonunda
Kimi kısmetsiz, lakin kısmet sevda koynunda
Öyle bir sevda; azı zarar, azdırır çoğu
Terler soğuk sularda, akar kalbinden buğu
Akılda ateş olsa sevda olarak çıkar
Üfler beşinci mevsim, kokar mis gibi rüzgâr
Hani bu devran bize bir fırsat sunacaktı
Hani çatlak olan sır bir yuva kuracaktı
Gel tarihe katalım yaşanmışlarımızı...
Hiç değilse ört bas edelim suçlarımızı
İmza atar tarihler sayfa sayfa gönlüne
Kaybolmaz, leke atmaz sevdamızın üstüne
Öğrenecek çok şeyler vardır elbette bizim
Bil, artık gör yaşanmıyor, hayatta sensizim
Ayrılık acısı ölümden beterdir derler!
Sevdayı ters bir yöne keder zahmetsiz çeker
Bilmeyen sevda mıdır? Olmasın şu naçarlık!
Bu kuyudan su içmeyi bilene ver kaşık
Kimisi başaramaz bu sevda koşusunu
Kimi giyip öğrenir ızdırabın donunu
Akıl yaşta degilse, durma sen başına bak
Pata küte giden bu yoldan da bir kurtulsak
Yaşa başa bakmaz sevda düzü tersten görür
Kalıbı on para, ciğeri beş para; hepten söndür

Ateşten gömlek giy cesaretliysen
Sana bel bağladım yeminim yokken
Sevda uğruna can feda ederken
Gel kalbime dokun yakma her gece

Yola bir kere düştüm, bakmam asla geriye,
Gerek yok ayrılığa gerek yok sevgiliye..

Ah sevgilim, "can parem" dediğimiz bahane
Aramamalı artık şu yalnızlık şahane,
Şu karşılıksız sevgi mahkum etti beni hey!
Bilmediğim kokunu özlemek gibi birşey..
Ne yakın ne uzağız, nede bu bir ayrılık
Bir kuru selam etsek; Allah"a ısmarladık
Sana son sözümdür bu sevdamız oldu masal
Üzülme, tasalanma; herşey yalan! Hoşça kal.

1990 Susurluk/Balıkesir

Kubilay Demirkaya
Kayıt Tarihi : 4.9.2017 15:20:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!