Munzur'um asi aktı hep,
Şahsına müsait.
Hırçındı Dersim gibi.
Direndi sularına ket vurana.
Sevgili, ben de sevdim seni,
Dersim gibi..
Fısıldarken yüreğime sevgini,
Biraz asi,biraz ürkek
Ama uysalca...
Karadır, bilirim, kasım ayları.
Ama rastladım ben de sana,
Soğuk bir Kasım akşamında.
Şimdi sen de al beni,
Kartal kanatlarının arasına,
Sığınayım koynuna.
Hızır mısın yoksa bana,
Ve acıyan yaralarıma?
Semah olup dönsem sana
Alır mısın sularına?
Bin yıllık çığlıktı sevdam,
Akarken kalbine usulca.
Hızır bile görmedi böyle sevda
Uzaktan uzağa...
Gümüş Kapı'dan girdim,
Yüreğinin odalarına.
Şimdi klamlarım bile sen kokuyor,
Dengbejlerin nağmelerinde.
Çay mı içilir yalnız
Munzur'un kıyılarında?
Şarap içsek kızar mı
Kerametli Munzur Baba?
Hem Munzur da değil mi
Fıratla Murat'ın kollarında?
Akıtamadığım göz yaşlarımı,
Bıraktım sessizce,
Bir şubat ayında munzura.
İsyanım oldun mazime,
Daha da sarıldım kalbine.
Kayıt Tarihi : 14.2.2015 17:55:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!