Ayazda yağmur oldun, yakaladım ansızın
Yağdın üstüme,sırıl sıklam bahtsızım
Bir amansız,dert saldınki başıma
Darma dağın, perişanım,güçsüzüm
Çözülmez bulmacaya döndürdün hayatımı
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bir sevda çeşmesiydin,suyunda zehir vardı
Susamıştım yılarca,içmeye gönlüm vardı
Sadece ağzım değdi,içmedim kana kana
Zehir yayıldı cana,medetsiz yana yana
Lokman hekimde de yok,çaresizdir bu zehir
Düşenini yutuyor,çok taşkındır bu nehir
duygulandıran mısralarla nefis bir anlatım,, yüreğinize sağlık salih bey tebrikler
Bir amansız,dert saldınki başıma
Darma dağın, perişanım,güçsüzüm
Çözülmez bulmacaya döndürdün hayatımı
Döndüğüm yönlerde bulamadım çözümü
Külerimi kor etin,yaktın sen yüreğimi
Fayda etmez hiç bir şey,tükettin tüm çaremi
Kendimle savaşırım,gece gündüz demeden
Vurulurum her yönden,sürünürüm ölmeden...Her dizesi ayrı bir anlam ifade ediyor tebrikler
Sevgili Kardeşim: Salih Çetin
İnci gibi beyitlerin oluşturduğu, beğenerek ve saygı duyarak okuduğum bir şiir olmuş. Şiir etkili bir söylem biçimini yakalamış.Bu şiirinize ustalıkla yön verişinizi, duygu ve düşünceyi mısralarınıza kusursuz bir şekilde aktarışınızı tebrik ediyor başarınızın devamını diliyorum. Yuvanızda huzur ve mutluluk, yüzünüzde sevinç gülüçükleri hiç eksik olmasın. Her şey kardeşimin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olması dileklerimi ve Şiirin hakkı olan: Altıncı Tam Puanı Tekirdağ'dan sunuyorum. Lütfen kabul buyurunuz.
Sevgi ve saygılarımla.
Dr. İrfan Yılmaz. -Tekirdağ.
Gerçekten çok güzel.Tebrikediyorum...................Halil Şakir Taşçıoğlu
tebriklerrrrrr
yüreğinize sağlik tebrikler.....
Ayazda yağmur oldun, yakaladım ansızın
Yağdın üstüme,sırıl sıklam bahtsızım
Bir amansız,dert saldınki başıma
Darma dağın, perişanım,güçsüzüm
Çözülmez bulmacaya döndürdün hayatımı
Döndüğüm yönlerde bulamadım çözümü
Külerimi kor etin,yaktın sen yüreğimi
Fayda etmez hiç bir şey,tükettin tüm çaremi
Kendimle savaşırım,gece gündüz demeden
Vurulurum her yönden,sürünürüm ölmeden
Yaşamak buysa eğer,yaşıyorum bilmeden
Neden çıktın karşıma sonucunu,görmeden
Bir sevda çeşmesiydin,suyunda zehir vardı
Susamıştım yılarca,içmeye gönlüm vardı
Sadece ağzım değdi,içmedim kana kana
Zehir yayıldı cana,medetsiz yana yana
Lokman hekimde de yok,çaresizdir bu zehir
Düşenini yutuyor,çok taşkındır bu nehir
Şiirin tamamını yoruma almak istedim ayırmaya gönlüm razı olmadı
Şiirin geneline bakılınca bir pişmanlık seziyorum.
Sevginin zehire benzetilmesi sizin acı çektiğinizin göstergesi...
Şifanın sadece sevilende olduğunu görüyoruz.
Sevginin hak edene hak edildiği kadar verilmesi taraftarı birisi olarak size sabır diliyorum
Ayrıca yüreğinize ve kaleminize sağlık
Sevgi ve selamlarımla
Nuran KARA (SOYLU)
Tebrikler kardeşim. Kalemin daim olsun..
Bir sevda çeşmesiydin,suyunda zehir vardı
Susamıştım yılarca,içmeye gönlüm vardı
Sadece ağzım değdi,içmedim kana kana
Zehir yayıldı cana,medetsiz yana yana
Lokman hekimde de yok,çaresizdir bu zehir
Düşenini yutuyor,çok taşkındır bu nehir...Yürekten kutluyorum tam puan saygılarımla...
Bir sevda çeşmesiydin,suyunda zehir vardı
Susamıştım yılarca,içmeye gönlüm vardı
Sadece ağzım değdi,içmedim kana kana
Zehir yayıldı cana,medetsiz yana yana
Lokman hekimde de yok,çaresizdir bu zehir
Düşenini yutuyor,çok taşkındır bu nehir
Salih Çetin
Duygusal içtenliğiniz bu güzel siiri yaratmış kutlarım Selamlar
Bu şiir ile ilgili 44 tane yorum bulunmakta