Renkli çiçekleri…
AMA ÖZELLİKLE PAPATYALARI…
ha bir de maviyi ve dahi mavipapatyayı…
LİLYUMU HEDİYE ETMEYİ…
Her mevsim dondurmayı…
IZGARA BALIĞI…
İyi yapılmış tantuniyi….
TAKSİM MUSA USTA’TADA, CEZAYİR’DE KEBABI…
Darüz-Ziyafe’de, Asitane’de Osmanlı Mutfağı’nı…
SULEYMANİYE’DE KURU - PİLAVI…
Hidiv Kasrı’nda Alaattin Usta’nın Tahinli Profiterolünü…
EMİNÖNÜ’NDE EKMEK ARASI BALIĞI…
Vapurun çayını, rüzgarını, telaşını…
HİSAR’DA KIRAÇ’I…
Açıkhava’da Sezen’i
KEMANI, NEYİ, KANUNU, UDU, KLARNETİ…
Cıvıtmayan bağlamayı…
MÜZİKALLERİ, KLASİK MÜZİĞİ
Yine de türlere saplanmadan beğendiğim her şeyi dinlemeyi
PAZARLIK YAPMAYI…
Başımın püsküllü belası, kara sevdam İstanbul’u…
ANKARA'YI…
Latin danslarını…
ESKİ TÜRK FİLMLERİNİ…
Enteresan salata denemeleri yapmayı…
KEYİFSİZKEN, ÜZGÜNKEN, EFKAR BASTIĞINDA, DİBE VURMUŞKEN…
Boşvermişken dünyayı, bağıra bağıra şarkı söylemeyi…
BİSİKLETLE YOKUŞ AŞAĞI FRENE BASMADAN SON SÜRAT İNMEYİ…
Saçlarımı darmadağın eden rüzgarı, o saçları hep uzatmayı…
YERDE SÜRÜNEREK İLERLEYEN TIRTILI TÜYLERİM DİKEN DİKEN OLANA KADAR SEYRETMEYİ…
Kedilerimi, köpeklerimi ve onlarla geçirdiğim vakitleri…
KEYFİMİ PAYLAŞMAYI…
Hüznümde yalnızlığı…
HAYAL KURMAYI…
Fotoğraf çekmeyi…
SARAÇ, TERZİ, NALBANT, KALAYCI, BAKIRCI GİBİ ZANAATKARLARI ÇALIŞIRKEN İZLEMEYİ…
Çizgi filmleri…
ELEKTRİKLER KESİLDİĞİNDE GÖĞE BAKMAYI…
Dışarısı buz gibiyken battaniyenin altında küçülmeyi…
HER DENİZ FENERİNİN YANINDAN GEÇERKEN NE KADAR SÜREDE YANIP SÖNDÜĞÜNÜ GÖRMEK İÇİN SANİYELERİ SAYMAYI…
Yağmurda inatla şemsiye açmamayı…
KAR YAĞARKEN, KARLA KAPLI ZEMİNE SIRTÜSTÜ YATIP, GÖĞE GÖZLERİMİ DİKMEYİ…
Kiraz toplarken saplarını ağaçta bırakmayı…
KİRAZIN, ÇİLEĞİN, YERKEN DİLİMİ, DİŞİMİ, DUDAKLARIMI BOYAMASINI…
Çileğin, şeftalinin, armutun, kavunun, çürük kadar yumuşak olanını…
TAZE CEVİZİN ELİME BIRAKTIĞI “GER”İ…
Patırdağı…
GÜL DALINDAKİ DİKENLERLE OYNAMAYI…
Çam ağaçlarının arasından görünen çıplak tepeye çıkıp ısınmış taşların üzerine oturmayı…
RAKIYI, SOFRASINI, MUHABBETİNİ…
Bozuk para kutumu sallamayı…
UZUN YOLCULUKLARI…
Otobüsleri…
BOZKIRI SEYRETMEYİ…
Tarlaların sınırlarını renkleriyle ayırt etmeyi…
YEMEK YAPMAYI…
Meyveli pastayı…
FISTIKLI BAKLAVAYI…
Doğum tarihimden öncesinin gazetelerini bulmayı…
İSİMSİZ ŞİİRLERİ…
Fuzulî’yi ve aşkını…
TARÇIN KOKUSUNU…
Siyah beyaz İstanbul fotoğrafları biriktirmeyi…
ANTEP FISTIĞININ ÇATLAMAMIŞ OLANININ İNATLA İÇİNİ ÇIKARMAYI…
Kuşların birbirlerine kur yapışlarını seyretmeyi…
KAPLUMBAĞAYI ÜRKÜTMEDEN BAŞINI OKŞAMAYI…
İneklerin uzun kirpiklerini…
EŞEKLERİN EKMEK YEMESİNİ…
Sarı civcivleri…
ZİLLİ’NİN ŞİŞE KAPAĞIYLA VE BENİM TERLİKLERİMLE ÇILDIRASIYA OYNAŞINI İZLEMEYİ…
Sevimli debelenişlerinin tezatlığını…
SÜTLAÇ’IN UTANDIĞINDA BİR İNSAN GİBİ GÖZLERİNİ KAÇIRIŞINI…
Demre’yi, Kaş’ı, Olimpos’u, Bodrum’a tercih etmeyi…
TRT2, TRT4 KONSERLERİNİ, PAZAR KONSERİNİ…
İngiliz kanallarının ev yenileme programlarını…
LİRİZMİ…
Düzgün kurulmuş 'anlamlı' cümleleri…
TİYATROYU,
Sahne tozunu
DRAMAYI, KOMEDİYİ, GERİLİMİ, WESTERN’İ… HASILI SİNEMAYI…
Yalnız başıma filme gitmeyi…
FİLMİN İÇİNDE KAYBOLUP GİTMEYİ…
Perdeyi dolduran görüntüyü…
ROMANTİZMİ, REALİZMİ, MODERNİZMİ…
Bozkırı mora boyayan dalında kurumuş çiçeği…
DENİZKABUKLARINI…
Denizin yanılsamasını…
DENİZ ÜZERİNDE UYUYOR GİBİ YATMAYI…
Şişeleri boyamayı…
UZAK-YAKIN KAVRAMIMI YİTİRMEYİ…
Suyu, uzun uzun banyoyu…
ÜZERİME GÜNEŞ DOĞARKEN UYANMAYI…
Şiddetli yağmuru…
O YAĞMURUN SESİNİ…
Yağmurdan sonraki toprak kokusunu…
KÜÇÜK BİR BEBEĞİN GÖĞSÜMDE UYUMASINI…
Martılara simit atmayı…
YERİNE VE ZAMANINA GÖRE KENDİM DE DAHİL HERKESİ VE HERŞEYİ 'Tİ'YE ALMAYI…
Sobayı ve hatta karanlıkta sobanın kor gibi kızarmış halini…
SESSİZLİĞİ…
Yalnızlığı…
DİLBİLGİSİ KURALLARINI…
Renli çorapları…
SESİ VE KIRATI GERÇEKTEN GÜZEL MÜEZZİNİN EZANINDA MESTİ
Kandil gecelerini
DOMATES SOSUNU…
Kömür kokusu sinmiş patlıcan salatasını…
KAYSI KIVAMINDA RAFADAN YUMURTAYI LİMONLA YEMEYİ…
'Teflon tava' olmayı, 'hoş kafa' olmayı…
TELKARİYİ, YARI DEĞERLİ TAŞLARI...
Mesela Turkuazı, yeşimi, kuartzı, oltuyu
ve asla
UMUDU KAYBETMEMEYİ
ve asla
PES ETMEMEYİ
S E V E R İ M
Kayıt Tarihi : 25.5.2003 12:31:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yaptığım bir psikoljik danışma oturumu sonrası, danışanımın olumsuz dili hafızamda kaldı, herşeyde bir olumsuzluk arayan, bununla kendini çok huzursuz hisseden biriydi. Ben de ona çıkarken, hafta gelirken bana seviğin şeylerin listesini getir lütfen dedim. Sonra bu fikir hoşuma gitti ve oturdum ben de kendi listemi yazdım.
![Abdurrahman Kaan Köker](https://www.antoloji.com/i/siir/2003/05/25/sevdiklerim.jpg)
Bendeki seni görebileceğinmiydi...
Ben sende, beni hiç aramadım...
Sende zaten giderken bir ben olacak...
O'nu çok mutlu et.......'o' seni çok sevdiiii:)))
TÜM YORUMLAR (1)