Sevdiğim Şarkılar. 3: Lili Marleen

Erdal Ceyhan
794

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

Sevdiğim Şarkılar. 3: Lili Marleen

Lili Marleen
.............(http://www.lilimarlenebook.com/listen.html)
Barakanın orada
Bir lambanın altında
Sevgilimi hatırlıyorum
Beni beklediğini
Ve bana fısıldadığını
Beni sevdiğini,her zaman benim
Lambalı sevgilim olduğunu
Biricik Lili Marleen’im

Bir gün ismimiz okunacak
ayrılık günü gelip çatacak
Ben hep seni düşüneceğim
Ta yüreğime sokup bekleyeceğim
İşte orada, lambanın altında
Seni sımsıkı tutup,
iyi geceler dileyeceğim
Benim lambalı sevgilim.
Biricik Lili Marleen’im.

Emirler geldi,yakında
Gemilere binip gideceğiz
Bilmem nereye,ta uzaklara
Böyle barakalarda kapalı,
Dayanamam, yeter gayrı
Biliyorum öyle caddede
Beni bekliyorsun, ayrı
Adımlarını işitiyorum ama
Ne mümkün kavuşmak sana.

Silahları her çattığımızda
Benim bekleyen en arka sırada
Böyle ikimiz ayrılsak da
Dudakların hep yakındır bana
Orada lambanın altında
Tatlı yüzün giriyor rüyalarıma
Benim lambalı sevgilim,
Benim Lili Marleen’im..

Soğukta, çamurda yürürken bile
Sırtımda taşıdığım ağır yüklerle
Yine de bana can verir senin sevgin
Sonra yine her şey hafif, her yer serin
Senin için Lili Marleen
Senin için Lili Marleen…

..............(Türkçesi:Erdal Ceyhan)
..............(http://www.lilimarlenebook.com/listen.html)
............................................
Lili Marleen

underneath the lantern
by the barrack gate,
darling, i remember
the way you used to wait,
'twas there that you whispered tenderly,
that you loved me, you'd always be,
my lili of the lamplight, my own lili marlene.

time would come for roll call,
time for us to part,
darling, i'd caress you
and press you to my heart,
and there 'neath that far off lantern light,
i'd hold you tight, we'd kiss 'good-night,'
my lili of the lamplight, my own lili marlene.

orders came for sailing
somewhere over there,
all confined to barracks
was more than i could bear;
i knew you were waiting in the street,
i heard your feet, but could not meet,
my lili of the lamplight, my own lili marlene.

resting in a billet
just behind the line,
even tho' we're parted
your lips are close to mine;
you wait where that lantern softly gleams,
your sweet face seems to haunt my dreams,
my lili of the lamplight, my own lili marlene.

bu sarkiyi marlene dietrich söyledigi zaman, su dizeleri de eklermis:

...when we are marching in the mud and cold,
and when my pack seems more than i can hold,
my love for you renews my might,
i'm warm again,my pack is light,
it's you lili marlene,
it's you lili marlene...

Erdal Ceyhan
Kayıt Tarihi : 23.10.2010 17:29:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Lili Marleen… Hans Karl Hermann Gottfried Leip veyâ kısa adıyla Hans Leip, 22.09.1893’te Hamburg’da doğmuş bir Alman şâiri, roman ve hikâye yazarıdır. 1915 yılında asker sıfatıyla katıldığı Birinci Dünyâ Savaşı’nda, Marleen ismindeki hemşîre genç kızla tanışmıştır. Ancak, kendisinin bundan öncesinde Lili isimli kızla da gönül birliği olmuştur. Hans Leip, geleceğin bir şâir ve yazarıdır ya, bunun idmanlarına da asker ocağında başlamıştır ki, daha orada bu iki aşkını bir isim altında birleştirip şiire çevirmiştir. Leip’in Lili Marleen dediği şiirinde, genç bir kadınla asker sevgilisi anlatılmaktadırlar. Şiirin gerçek kahramanları, elbette kendisiyle o iki sevgilisidirler. Şu var ki, iki ayrı sevgili şiirde aynı isimle aynı kimlikte buluşmuşlardır! Kışla, kapı, fener sözleriyle başlayan şiir, oldukça duygulu ve etkileyicidir. Tam adı Norbert Arnold Wilhelm Richard olan Norbert Schultze de, 26.01.1911’de Braunschweig’da doğmuş gene bir Alman bestecisidir. Bu ikilinin ortaya koyacakları dünyâ ölçeğindeki kompozisyonun üçüncü kişisi, boğuk ve buğulu sesiyle Lale Andersen adında bir tiyatro oyuncusu ve şarkıcı kadın olacaktır. Lale Andersen Bremerhaven’de doğmuş (23.03.1905) olup, Danimarka’yı çağrıştıran soyadına rağmen o da bir Alman’dır. Bunlardan ilk ikisinin yolları 1938 yılında kesişmiş ve Hans Leip’in Lili Marleen şiiri bestesi üzerinde anlaşmaya varılmıştır. Beste tamamlanınca sıra bunun icrâsına gelecektir. Şâir ve Besteci, Lale Andersen’le işte bu noktada buluşmuşlardır. Beste ve icrâsının 1941’e kadarki mâcerâsı farklı-farklı yazılmaktadır. Tezlerden birine göre başlangıç hüsrandır. Başka bir teze göreyse, daha başlarda yediyüzbin satmış bir plak söz konusudur ki, sonraki gelişmelere bakılacak olursa bunun doğru olması gerekmektedir. Diğer yandan da Alman Hükûmeti cephelerdeki askerlerin morali için bir beste düşünmektedir. Özellikle, Libya-Mısır çölünde savaşan Erwin Rommel ordusunun morali için… Ayrıntılardan arınıp devam edersek, Beste, Belgrad’dan yayın yapan Alman askerî radyosuyla 1941’de bir çalınmıştır ki, dost-düşman ayağa kalkmışlardır! Böyle bir güfte ve onun duygu örülmüş bestesi, askerlerin savaş şevkini kıracak, diye Almanlarca hemen yasaklanmak bile istenmiştir. Ancak… Uyguladığı üstün savaş stratejisiyle büyük başarıları imzâlamış ve bugün hâlâ Çöl Tilkisi diye anılan bir general Erwin Rommel vardır. Askerlerinin duygularına tercüman olup, Hükûmeti’n kararına, bizzat ve derhâl karşı çıkmıştır. Sonuçta, Lili Marleen yayımlanmaya devâm olunmuştur. Olayın sonrası daha da ilginçtir. İlk yayının ardından Alman cephesi şöylesi bir dalgalanmıştır. Artık, her asker şarkıda biraz kendini bulmaktadır. Cephedeki Alman askerleri, yayın sırasında durup Lili Marleen’i dinlemekte, sonra kaldıkları yerden savaşa devâm etmektedirler! Peki, yalnız Almanlar mı? .. Müttefikler de aynen böyle! .. Müttefik askerleri, biraz marş biraz vals ritmindeki Almanca şarkının sözlerini anlamasalar da, son derecede yumuşak ve hazin bir ilâhî, âdetâ oratoryo karşısında ilgisiz duramamışlardır. İngiliz Hükûmeti, gerçeği kabûl etmek zorunda kalmış, güfteyi İngilizce’ye çevirtip, onlar da ayrıca yayına başlamışlardır! Her iki cephede de Savaş’ın sonlarına kadar ve her gün bir düzen içinde bu şarkı dinlenmiştir. Güftesi tam elli dile çevrilmiş melodi, sonraki bir dönemde gene bir Alman olan Hollywood sanatçısı Marlene Dietrich’le de özdeşleşmiştir. Filmleri yapılmış, bir süre de böyle gündemde kalmıştır. Hans Leip, doksan yıllık bir ömrün sonunda 06.06.1983’te İsviçre-Früthwilen’de, Norbert Schultze de doksanbir yılın sonunda 14,10,2002’de Almanya-Bad Tölz’de hayâtlarına vedâ etmişlerdir. Üçüncü kişi Lale Andersen’se, yakalandığı amansız karaciğer kanseri sebebiyle, çok daha erken târihte (23.03.1972) hayattan ayrılmış bulunmaktadır. Maria Magdelene Dietrich von Losch, yâni Marlene Dietrich’e gelince. 12.12.1901’de Berlin’de doğup, 06.05.1992’deyse Paris’te ölmüştür. O da, doksanbir yıl gibi hayli uzun bir ömrü yaşamıştır. Lili Marleen… O bir hâtırâdır ki, kendisini yaratanlar ve şöhrete kavuşturanlarla birlikte hâlâ yaşamaya devâm etmektedir. Dünyâ durdukça da edeceğe benzeyerek.(Metesin) ……………. norbert schulze tarafindan bestelenen lili marlene sarkisinin sözlerinin almanca orjinali (1915) , birinci dünya savasinda savasmis hans leip'a aittir. sarkinin, ingilizce'ye tommie connor tarafindan yapilmis uyarlamasinin sözleri de söyle...

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Yüksel Nimet Apel
    Yüksel Nimet Apel

    Emeğinize sağlık sayın Ceyhan çok duygulandım.

    Benim de çok sevdiğim bir şarkının böyle mümtaz bir kalemle, emeğe saygıyla gündeme alınması, şairin; ne denli vefalı, ne denli bilge bir kişi olduğunu ve sevgiyle yapılan her şeyin değerli kalacağını değerinden bir şey kaybetmeyeceğine dair, takdir edilecek bir emektir. Gerek şiirlerime yaptığınız yorumlar için, gerekse şiirlerinizi paylaştığınız için ve güzel uğraşlarınıza, tekrar teşekkür ediyorum. Sevgiler selamlar sunuyor,kolay gelsin diyorum.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Erdal Ceyhan