Uzandığın ranzada cigaranın dumanlarını
Derin derin içine çekerken,
Ben kirli tavana yükselen gri dumanda
Kendimi bulurdum…
Sen avluda başını sallayarak tespih çekip
Sessiz ve hızlı adımlarını atarken,
Ben gururla attığın her adımda
Seni yaşardım…
Güz mevsiminde gazele karakalemle yazdığın
Her satırın yok olmaması için,
Ben gözyaşlarımla kurumuş yaprakları
Yeşertmeye çalışırdım…
Senin kartopunun arasında gönderdiğin
Mektuptaki sevgi dolu her sözcüğü,
Ben yağan karın her beyaz taneciğinde
Onları okurdum…
Koğuşta teneke saksıda yetiştirdiğin
Ve hiçbir mevsimde öbeği eksik olmayan,
Sevdamızı simgeleyen beyaz gülle konuşurken
Ben fısıltılarını duyardım…
Sen kışın soğuğunda karanlık koğuşta
Titreyerek rüyalarında sayıklarken beni,
Yanan sobanın sıcağında üşüyen bedenimde
Ilık nefesini hissederdim…
Yüksek mahpus damının küçük penceresine
Alnını dayayarak gökyüzünü izlerken,
Ben de nazlı nazlı yanıp sönen yıldızda
Senin gözlerinin ışıltısını bulurdum…
Bir gecenin alaca karanlığında, ayağında prangalarla
Götürürlerken darağacına seni,
Ben de o gece, korkusuzca kucakladığın
Ölümün sıcaklığını tattım SENİNLE…
Kayıt Tarihi : 26.8.2009 23:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Emeğinize ve güzel dost yüreğinize sağlık..
Sağlık, Mutluluk ve Başarı dileklerimle.
Saygı ve Teşekkürlerimle..
HÜSEYİN ÇUBUK
TÜM YORUMLAR (26)