Sevdaya Sevda İlinmez

Tebessümle fethedilen bir yürek
Kılıç ile kalkan ile alınmaz
Yüreğin fethine muhabbet gerek
Bir sevdaya başka sevda ilinmez

Menzile varılmaz garezle, kinle
Sana sitemim var dur hele dinle.
İşiniz olmasın beş yüzle binle.
İki köyden tek bir bucak olunmaz

Hayat bir karaltı, bir küçük habbe
Doldursan doldurmaz bir ufak debbe
Bir ahla yıkılır koca gök kubbe
Burgu yapsan atom atsan delinmez

Her yeninin bir evvelki gâh-ı var
Şimdilerde sultan gönlün şahı var
Her gurbetin acısı var ahı var
Bir gurbet ki ordan geri gelinmez

Tan ağarır seher bulur kendini
Şafak yırtar karanlığın bendini
Güneş bozar cümlesinin fendini
Gün ardına kara bulut salınmaz

Sakin su derindir, bilge doludur
Kul hakkını bilen biraz delidir
Eli tutan Hak Tela’nın elidir
O el ile devlet malı çalınmaz

Bir gönülde kalır sevdanın hüznü
Kâğıda dökülür uyaklı vezni
Aşığın maşuktan olur mu ezni
Ölçüsü olmayan göle dalınmaz

Sıcak aşa soğumuş su katılmaz
Pik demirden nacak yapsan satılmaz
Dam üstüne ocak kursan yatılmaz
Dam altında sitem ile kalınmaz

Üstün tut sözlerin kıyaklarını
Aşk tutar mesire koyaklarını
Terlik terk ederse ayaklarını
O ölmüştür, ölen ile ölünmez