Sevdanın Kurşunu mu? İhanetin Hançeri mi?

Nasıl desem bilmem ki?
Bu hikayeyi anlatmaya nereden başlasam
Geçmişin zorlu virajında
Ölümüne bağlanıp sevmiştik
Ağacın gölgesinde geleceği hayal ederken
Sevdanın adını gövdesine kazıyıp
Ortasından delen okun içinde perçinlemiştik
Yaşanacak bir ömrün sonsuzluğunu
Kararlı, sabırlı ve dimdik.

Beynimde ebedileştirirken incecik heykelini
Soluklandığım mabedim olmuştu yüreğin
Öyle ki,
Sensiz su bile geçmiyordu boğazımdan
Nasıl bir duygu seliydi bu?
Anlatamam
Sanki yeryüzünde cümlesi bile kurulmamıştı
Henüz böylesine ihtişamın.

O zamanlar,
Gecelerle kavgalıydım sürekli
Neden çabucak gitmiyordu karaltısı?
Sabah olsun sabırsızlığında
Yüzünü göreyim diye inlerken heyecan
Titreme nöbetlerindeki ruhum
Saatin akreple yelkovanını sıkıştırıyordu
Sabırsız acelecilikle.

Böylesine anlatılmaz bir sevdayken
Nasıl oldu da,
Birdenbire baş aşağıya döndü aşkımız?
Boydan boya devrilip aşk
Yuvarlandı hüsran yamacından
Kırıldı kolum kanadım
Darmadağın, savruldu sağa sola.

Yıkıldı mı yok oldu mu desem?
Hangisi oturur anlatıma bilmiyorum
Yangının külleri helezonlarla harlanırken
Ağır ağır yokluğa yükseldi geleceğimiz
Ardından bakakaldım savrulan dumanların
Ve,
Bin bir emekle birikenler
Boşlukta gözden kaybolana dek.

Vefasızlığın adı bırakıp kaçmaksa eğer
En hummalısı geldi sevdamın başına
Durun ne oluyor? bile diyemedim
Hipnoz olmuştu sanki beynim o an
Kekeledim, dilim tutuldu ebeden
Birden kararmıştı hayal tomurcukları
Ardından seyrederken görmeyen gözlerim
Yitik bir ömrün gönlümde batışını.
Sevda ufkumu puslu griye çeviren neydi?
Nasıl cesaret etmişti bırakıp gidebilmeye?
Sırayla açtığımız papatya fallarıyla
Ağaca dakika dakika kazıdığımız
Silinmez dediğimiz derin aşkı.

Bir anlık dalgınlığından mıydı sevinçlerimin?
Gülmeyi unutturan yaşadığım ağır şok
Neyi atlamıştım acaba, her şey sırayla giderken?
Derin komadaki duygularımı nasıl canlandıracağım?
Ne diyeceğim şimdi, bitkisel hayattaki sevgime?
Bilseydim
Bilseydim eğer, zaten düşmezdim
Tepe taklak gaflet boşluğuna.

Şimdi tek bir soru soruyor yüreğim
Önemsenmeyen,
Hiçe sayılan mağrur sevdama.
Sevdanın kurşunu muydu yüreğimi dağlayan?
Yoksa ihanetin hançeri miydi hayallerime saplanan?
Söyle ey mahzun kalbim, sence hangisi?
Yoksa! İkisi birden mi?

Söyle! Sence hangisi?

(01.12.2005)