Kırk asır oldu ve Sevda kırk yaşında.
Yüzünün bir tarafı hiç gülmez, diğer yanını görmeyigel;
bir görünüp bir kaybolur çizgileri,
Akından daha karaları parlak gözleri.
Ateşinde suyla kaynar kabak yaprakları.
Sevda,
Göğsü simsiyah parlar.
Bir asır ancak bir yaş katar ömrüne,
Kırk asır oldu ve Sevda kırk yaşında.
Bir yağmur yağar Sevda;
Sokaklardan küçük seller birleşir,
Gelir, Sevdanın ocağını basar.
Hırkası su tutmaz, papucu yara açar topuklarında.
Bir yağmur yağar Sevda
Yarı yoldan döner yıldırımları, görür;
Çatısı, hırkasından yalın Sevdanın.
Bu asır da güneş görmedi,
Kırk asır oldu ve Sevda kırk yaşında.
Üç tas unu var Sevdanın
kaybolup görünerek, başka çare bilmeyerek,
Geldi aldı Sevda, Sevda olduğunu bilerek.
Kamburuna yük yükledi, önüne yol serdi,
Üç tası, üç gün aş etti,
Üç tas ile üç karın, üç yürek doyurdu.
Üç saat kıvrandı, aç daldı Sevda
Yüzünün iki yanı, birbirine benzer uykusunda.
Kaç asırdır tok uyumadı Sevda,
Kırk asır oldu ve Sevda kırk yaşında.
16 Aralık 2024
Ramazan Çapık
Kayıt Tarihi : 16.12.2024 02:34:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)