Sevdanın Kapısını Aralıyorum

Uçurtmalar uçururken daha çocukça ruhumla
Yelken açtırma bana
Sonu bilinmeyen sevdalara
Dayanacak yürek kalmadı
Korkuyorum
Kırılırsa tamir olmaz bir daha...

Sevdanın Kapısını Aralıyorum
Yabancısıyım kalp denen ülkenin
Sel olup gözlerinden aksam
Şiir olup yüreğine dolsam
Şarkı olup nağme nağme dudaklarından dökülen olsam
Yağmur olup seni aşkımla ıslatsam
Yalnızlıktan donan kalbim
Yanında volkana döndü gülüm...

Baharını arayan tohum gibiyim
Topraktayım
Doğum sancısı çekmekteyim
Çiçek olup açmak muradım
Ama biliyorum ki
Sonum, bir sevdaya kurban olmak...

Menekşenin çiğsisinde sevdim seni
Çünkü gözlerin menekşe güzelliğinde
Sarhoşa döndüm
Gül yaprağı yumuşaklığındaki buselerinle
Allah’ım bu ne mutluluk
Ne büyük saadet
Sanki düşteyim
Bu yaşanması imkansız gerçek…

Aşk fırtınalarında alabora olmuş kalbim
Ayaklarına sığındı gülüm
Al yaralı kalbimi
Ya kalbinle tedavi et
Ya da sal açık denizlere
Ölüme terk et...

©

Dost bir kalem

Düşte olsa, seni sarsam kollarıma
Bırakmamacasına, doyasıya..
Varsın o gece yanında öleyim
Ölümüm kollarında olsun isterim...

Nuran Üçer