Sevdanın İğineli Beşiği

Gel otur dizlerimin üstüne! kazıyalım sevdamızı, bu aşkın büstüne kabala
Yüreğimdeki tarifi imkânsız bu sevdanın sızısını, aşkınla ovala
Bin doludizgin sevda atına ha bire bu aşkı kovala!
Nakşet bu sevdayı yüreğinin derinliğine! Aşkın kavalına notala!

Hiç düşünme! Koy beni bu sevdanın iğneli beşiğine!
Süzülsün kanım damla damla aşkın sevda şişesine!
İşledim seni ve bu sevdayı en güzel aşkın neçeğine,
Pişman değil bu gönül, sen gibi birinin oltasına girdiğine.

Durma! Kaç kaçabildiğin kadar, bu sevdayla aşk meydanından,
Sevdalı insanı tanırlar, içinde bulunduğu aşkın deryasından,
Bir his diyor ki bana, çek sevda tetiğini vur aşkın şakağından,
Bir başka his de diyor ki, nokta koy geçme bir daha aşkın sokağından.

Bazen bir hoş oluyor sevdalı yüreğim, kuş olup uçmak istiyor,
Bazen de yırtıcı bir kartal oluyor bu sevdayı yukarıdan seyrediyor,
Hayat coşkun akan bir nehir olup akıyor, sayılı günlerimi bitiriyor,
Elimde bu sevdanın kırılmak üzere bir bastonu var ha bire çatırdıyor.

Sevdanın bin hatlık ışığı yanıyor bu zavallı yüreğimde,
Tükenmeyen bir güç var, sana bu aşkı yazmaktan, usanmayan bileğimde,
Sevdanın aynasında, daim senin aşkını görüyorum geleceğimde,
Tarandıkça sevdanın tarağıyla, lezzet oluyorsun, bu aşkın aşında ekmeğinde.
20/ 06/ 2005