Bir manaya varmak için yürüyorum, koşar adım…
Sana yaklaştıkça sonlar, baştan başlatır beni.
Dikenli bir yol; yoldaş yok, sonu yok ve alabildiğine karanlık,
Yürüdükçe büyür sevdan, arşa taşlatır beni.
Cebimde eski bir fotoğraf, senden kalan son anı…
Yan yana durmuşuz, gülüşümüz ağlatır beni.
Gözlerin çelikten süngü, bakışların kör bir neşter,
Vurdukça gönül sızıma, yakar canımı dağlatır beni.
Hatırıma düşer şen gülüşün en tenha vakitte, en olmadık anda…
Yangınlar sarar bu kenti sensiz, yandıkça harlatır beni.
Bir yangın ki kavuşur alevler arş-ı âlâ ’ya,
Çağlamak isterken ruhum, kader damla damla damlatır beni.
Gece çöker gün ortası, sen aklıma düşünce…
Yokluğun; muazzam yoksulluk, gece gibi karartır beni.
Hazin bir Eylül akşamı, bir güz yorgunluğu gözlerin,
Hasretiyle döker yaprak misali, sarartır beni.
Öksüz bir çocuğun, gözü yaşlı hıçkırığı olurum bazen…
Feryatlarım yarar kalabalığı, “anne” diye aratır beni.
Sevdan mukaddes bir bahçe, suretin güzel gülden,
Ayrılmak gibi anadan, kandıkça kanatır beni.
Uçsuz, bucaksız ve umutsuz bir sevdadayım…
Gözlerin; zifir zindanı gönlümün, mahpus eder kapatır beni.
Sözlerin var hafızamda, silinmişken tüm benliğim,
Vuslata dair sözlerin, öldükçe baştan yaratır beni.
Zamandan ve mekandan münezzeh bir sevda içimdeki…
Bin yıldır uykusuzum, yumdurmaz gözümü sabahlatır beni.
Muradım; kaybolayım sevda çukurunda, vuslat olsun ahiri,
Duyulmaz figanım; ağlarım, kanarım, yanarım… Ah’latır beni.
Açınca gözümü bir şafak vakti, yalnızlık dehlizinde…
Hayalin belirir karşımda, “Geldim” diye kandırır beni.
Can çekişirken yaşama ümidim, kan revan içinde,
Gözlerin… Nefes olur bana, cennette sandırır beni.
Kimse bilmez, yine sen bilirsin sevdamın harını…
Kor bir ateştir, kül olmaz zamanla… yandıkça yandırır beni.
Bilmezdim bir kelimeye, “sevda ”ya bir ömür sığar mı?
Kalem elde, düşte sen… Düş de “sen” yazdırır beni.
Düşer gözümden dünya telaşı; yol aldıkça yokluğunda…
Kalmaz, gider, satar, unutur hatır beni.
Duyarsın bir gün çok uzaktan, kısık, dertli bir salada,
Kaldıkça nefessiz, bir soluk olur hatırlatır beni.
Bir manaya, adı sen olan bir sevdaya düşmüşüm…
Çok yaralar almış, çok defalar ölmüşüm.
Bakınca gözlerine, ben cenneti görmüşüm,
Söz tükendi; tükendi ses ve nefes…
Makberimde esen yel, artık anlatır beni!
Sevdan Beni, 31 Temmuz ‘22
Kayıt Tarihi : 1.8.2022 21:44:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Okuyamamak daha zormuş, yazmaktan...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!