Kırmızı güller misaliydi sevdamız
Dokunmaktan korkardık
Gözlerimizde rengarenk sevinçler
Ürkek bir ceylan gibi bakardık
Bazen her şeyden vazgeçer
Oturup ağlardık
Soyunur bütün düşüncelerden
Bahar ülkesine koşardık
Yakmayı düşünür kendimizi
Alevleri severdik
Çocukluğumuza güler
Hasretle sarılır birbirimize
“Bırakma beni” derdik
Görmesek bir an birbirimizi
Hırçınlaşır, kızardık
Saatlerce bekler köşe başlarında
Feleğe isyan ederdik
Dünyaya sığmazdı gönlümüz
Beyaz atlara biner kaçardık
Dağları eritirdi hüznümüz
Kılıcımızla dev orduları yenerdik
Zaman eritir her şeyi derlerdi
Gülerdik, inanmazdık
Ayrı şehirlere düştü yolumuz
Kırıldı kanadımız kolumuz
Atlarımız kayboldu ufuklarda
Sevda yıldızımız vakitsiz kaydı
Karanlıklarda kaybolduk
Ayrılmayız, ayıramaz bizi kader derken
Felek okuna vurulduk
Şimdi kan damlıyor ellerimizden
Şehirler, yollar girdi aramıza
Geçmez denen zaman geçermiş
Geçmeyen tek şey, sevdaymış gönlümüzden
Gel çocukluğum, masumiyetim sevdam gel
Vur sineme öldür beni, köle eyle pazarında
Ömrümün son baharında son çağında
Yolda koyma, ele bırakma tut ellerimden
Gel ahu gözlüm, ümitlerim solmadan
Ömür saatim dolmadan bir muştu gibi gel…
Kayıt Tarihi : 4.11.2014 21:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!