Seni imkânsızlıkların tam ortasında sevdim.
Ne başı oldu bu aşkın.
Ne de sonuna yürüye bildik.
Araf’ında kaldık hayatın.
Kırmızı güllerin dikeni kanatırken ellerimizi, beyaz güllere uzanamadan da ayrıldık.
Kor oldu yüreğimiz.
Ucu bucağı olmayan bir hayata tutunduk.
Kelebekler ölümün tabutunu taşırken loş ışıklarda.
Yalnızlığın matemi sardı dört bir yanımızı.
Ağlamakta çare olmadı, kapatmadı yaramızı.
Tek bir söz, tek bir bakış, tek bir acı, kuruttu kanımızı.
Ama biliyorum.
His ediyorum.
Ve kendimce yaşıyorum.
İki ayrı kalpte atan aşkın vuslatını çekiyorum.
Sahi biliyor musun?
Hiç yalnız koymadım seni bu zaman kadar. Hep var oldun.
Hep sevdim seni içten içe ve hep dilimden dökülen duam oldun.
Neden uzak kaldık ki param parça yüreklerde.
Neden ayrı düştük ki bir çırpıda, hangi gözün nazarında geldik.
Hangi rüzgâr savurdu bizi uzak illere.
Hangi dilin matemine saklandık.
Ve hangi elin temasıyla ayrıldık bu vicdansız hayatta.
Ey yar.
Bil ki, sevdam sana.
Acım sana.
Yaşamım sana...
Ve bil ki.
Son nefes sana.
Kayıt Tarihi : 15.8.2023 07:31:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!