Bir kağıt, bir kalem ve bir insan
Adı konulmamış sevdamı yazarlar
Oniki yataklı tek can odaya.
Kirletilmemiş bir sevdayı yazarlar...
Aşkı şehvet,
Canı beden zanneden
Yalan gülüşler tarafından.
Kirletilmemiş
İnsan kılıklı bireyler
Maskeli kişilikler tarafından.
Kalpleri parçalayan kaprislerin pençesinden
Hayatı zindan eden sahte hürriyetlerden,
Korudum ben sevdamı
Beko'nun zakkum çiçeğinden.
Sevdam ki,
Ürkek bir ceylan
Alabildiğince özgür.
Öpülüp koklanmamış
Nazlı bir gül...
Ukde koydum sevdamın adını...
Bir bebeğin tebessümü gibi saf
Bir annenin ağlayışı gibi içten olan,
Ellerimi titreten, dizlerimi boşaltan
Sevgimin, yani senin
Adını ukde koydum.
Sen
Ürünüydün gerçek sevda türkülerinin,
Fecr vakti uykularımı bölen
Hayalleri,
Sıcak Amed gecelerinin.
Saatlerin... Saatlerin...
Hiç dolmuş beklemedim,
Küfretmedim otobüs şoförlerine gecikti diye,
Sıkılmadım hiç sızlanmadım,
Geç kalmaktan korkmadım; okula, eve, işe.
Herşeyden güzeldi çünkü,
Güzeldi,
Sohbet etmek seninle.
Çürük otobüs duraklarında...
Taşları sökük sokaklarda, yollarda...
Seninle sohbet güzeldi,
Beynimde kurduğum dünyamda...
Öğrenciyken ben,
Yalnız yaşadı bedenim dört ay;
Penceresi kartondan,
Tek göz sobasız bir evde.
Üşümedi hiç titremedi
Ateşe tenezzül etmedi,
Düşüncenin an olduğu soğuk saatlerde.
Isıttı bedenimi
Dinlendirdi beynimi,
Canımın iki yongası
Evimin en güzel iki eşyası,
Kaportasız bir teyp ile nevresimsiz Koçer yorganı.
Başım yorgan altındaydı gecelerce
Uyurken üşümeyeyim diye.
Düşünüp seni hep
Ruhum yalnız kalmasın,
Isınsın, ısınsın diye...
Sen korudun ruhumu paranoyik ölümlerden
Esaret kokan gecelerde...
Isıttın sen ruhumu
Yaşanan sanal alemlerde.
Yaşanan sanal alemlerde...
Kızardın bana bazen sinirlenirdin,
Hani çakmak çakmak olurdu ya
Teslimiyet dolu gözlerin.
Hiç moralimi bozmaz, küsmezdim.
Aksine
İçten içe sevinir, gülerdim.
Bir bilsen güzelim, bir bilsen
O anlarda
Ne kadar da güzeldin.
Saçlarını okşar
Seni bir gül gibi koklar,
Kızgınlığını yüreğime gömerdim.
Seni ben o anlarda
Daha bir,
Daha bir severdim.
Mavi kokan gülüşün
Manalı,
O nazlı tebessümün;
Ürkütürdü hep beni
Ülkemle benzerliğin.
Sevdamın esiri olmaktan korkardım...
Korkardım kendimden
Tuvalette yaktığım şiirler gibi...
Hüzün dolu şehirde
Akşamüstü arkama bakmadan
Xançepek'ten Bağlar'a yürümek gibi...
Sesimin ulaşabildiği yere kadar
Korkmadan, çekinmeden
Islığımı kullanmadan
Okuduğum
Yasak dilin türküleri gibi...
Kayıt Tarihi : 16.9.2002 17:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)