üzgü çekmekse sevda
ulaşılmazlıksa kırlangıcın kanadına
kutsamaksa özlemi
örselemekse duyguyu
yoksunluksa ebemkuşağı renginde
tutulma yoksulluğu
nasibini alamamaksa mutluluktan
katılamamaksa sevdanın kan dolaşımına
ayrılamamaksa dünlerde yaşanan
antika anılardan
yaşamın gerçeğliğine tuz basmak
suyu çıkarılan emeğe
kuru ekmek banmaksa
acılarla senli benli dost olmaksa
vazgeçmekse en insani taleplerden
yutkunmaksa, dokuz boğum
yarım bırakmaksa yaşananı
susmaksa, haykırmak gerektiğinde
hıçkırmaktan zor tutmaksa kendini
burnunun direğinin sızlamasıysa
gidip de gelememek
gelip de görememek ihtimali varsa
ucundan kıyısından kavuşamamaksa
hayaller dahil tüm isteklerine
bir ömrü harcamaksa, bozuk para gibi
derdini anlatamamak
yarım kalmak
içini dökememekse yüce dağlara
kırmızı kart gösterememekse sıkıntının alasına
tabanların kıçına vuruncaya dek koşup
başına buyruk esen rüzgara yetişememekse
geç kalmışlıksa sana,hayata
özgür dolaşamamaksa ıtır kokulu kırlarda
yenilgiyi kabullenmekse peşinen
ders çıkaramamak
aklını başına devşirememekse
zıkkımın kökünü içmekse durmadan
kelebek ömrü biçmekse sevdalara
papatya falına kaldıysa sevgiler
yıpratmaksa, kuş tüyü hayalleri hoyratça
zamanı geçti,miadı doldu diyerek
yırtmaksa siyah beyaz fotoğrafları
resetlemekse geçmişi haydutça
haşinlikte yarışmaksa
kabuk tutmuş yaraları kaşımaksa
umudu, süresiz tatile çıkarmaksa
sağır sultanın duyduğuna kulak tıkamaksa
gerçekliğin dayatmasının rağmına
halen kavak yelleri esiyorsa başında
dalmışsan pembe rüyalara
kaçınmaksa,kaplumbağa hayatın döngüsünden
boşa atmak, sessize almaksa hayatı
yüreğindekileri yaşamın doğal akışına
hissettiklerini inişli çıkışlı gidişatına bırakmaksa
yürek dağlayan türküyü dinlerken ağlamaksa
ne idüğü belirsiz kaygılarla
bir güvercin ürkekliğinde tetikte yaşamaksa
için ağlarken,kahkaha atmaksa
düz yolda patinaj yapmaksa
gönlün gitmekten
yüreğin kalmaktan yanaysa
mağlup takım ezikliğinde
binbir bahaneyle terketmekse sahayı
bölük pörçük çalmaksa geleceğe ait zamandan
katılarak gülebilmek,
gülümsetebilmekse karalar bağlayanı
kanatsa da içini
yaşantında katmerleşmiş yozlukları
buruşturup atabiliyorsan
deveye hendek atlatabiliyorsan
köşeye sıkışmışlığında
sorunun parçası olmaktan ziyade
çözüm üretebiliyorsan zor anında
yüzüne sırıtarak
kılık değiştirmiş her yeni güne
ziyafet sunabiliyorsan hilafsız
yağdırabiliyorsan sağanak sevinç gözyaşını
buluta kanat çırpan martı olmaksa
birlikte uçurtma uçurmaksa
ve su verilmişse iradenin çeliğine
dipsiz kuyularca derin,
gökyüzünce uçsuz bucaksız,
sonsuzluksa sevda
köşe bucak dolaşmaksa
yarin hücrelerinde
ve rehin kalmaksa yüreğinde
ilan etmek gerekir el aleme
dosta düşmana
yoksa sevdalı mıyız biz
birbirimizden habersiz
Mayıs 2020
Kayıt Tarihi : 22.5.2020 17:09:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Necdet Uçan](https://www.antoloji.com/i/siir/2020/05/22/sevdali-miydik.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!