font face='Comic Sans MS' color='black' size='0,5'
Yavrucuğum;
Ayrılığın bu kadar acı olacağını ummuyordum. Dün bu saatlerde cıvıl cıvıl olan bülbül yuvası hanemiz, baykuş tünemiş viraneye döndü. Varlığınla ne kadar çok huzur bulmuşuz meğer. Meğer ne kadar alışmışız sana. Meğer ne kadar sevmişiz seni. Ayrılığın içimi hüzün doldurdu. İçim izahında zorlandığım bir hal aldı. Gönlüme tarifi imkansız bir gariplik düştü.
İlk tanıştığınız kadar içten olmasan da, bunu biraz saygına, biraz da utangaçlığına bağlıyorum. Elbette her işin bir sorumluluğu, bir ciddiyeti vardır. Bu sorumluluğun idrakinde olmana ziyadesiyle memnun oluyorum. Dilerim sonuna kadar böyle devam eder. Dilerim o masumiyeti, o saflığı, o temizliği her zaman taşırsın.
Ben her zaman Yüce Allah’ın takdirine sığınır, onun tarafından zuhur eden hadiselerin hikmetine inanırım. Bu inançtır ki beni Kayseri’ye getirdi. Bundan dolayı Allah’a şükrediyorum. Kainattaki bütün mahlukatın rızkını veren Allah bizim nasibimizle sizin rızkınızı aynı yerde ve zamanda yaratmış, ki bizim tanışmanıza olmadık hadiseler vesile olmuştur. Bundan dolayı da hamt ediyorum. Belki de farkında olmadan “Hülyalı Düşleri” bu duygular içinde yazmıştım.
Alıcı kuşların ömürleri az olurmuş, artık buna daha çok inanıyorum. Bu güne kadar elimi neye uzatmışsam Rabbim bir vesile yaratmış ve ben ona sahip olmuşumdur. Bu güne kadar bunca çileye, bunca meşakkate ve bunca ıstıraba rağmen hayatta kalmış olmamı rahmetli annemim dualarının azizliğine bağlıyorum. Artık ata duasının kabul gördüğüne ve dua edileni koruduğuna bütün kalbimle inanıyorum. Zaten, bütün kalbimle onayladığın “duanın müminin silahı” olduğundan hiçbir zaman şüphe içerisinde olmamıştım.
Sevgili Kızım: İçimde bir his vardı. Onu defalarca dillendirmişimdir. Bunu sende biliyorsun.Bu hissinin tesirinden hâlâ çıkmış değilim. Hâlâ öyle bir sonun olabileceğini düşünüyorum. Korkarım ki özlemlerimin muradı gözünde kalacak.
Ruhumun derinliklerinde kopan fırtınanın bir numunesi olan bu mektupla ruhunu karartmak muradında değildim. “Babacığım mektubuma cevap yazmadın” sözün üzerine yazmaya çalıştım, biraz buruk, biraz hüzünlü, biraz umutlarımın yarım kalacağı düşüncesini taşıyarak. Sana uzun, mutlu, huzurlu ve muhabbetin zirveye ulaştığı günler ihsan etmesini diliyorum, içim buruk, boğazımda hıçkırık düğümü. Rabbim gönlüne göre versin yavrucuğum. Seni seviyoruz.
18.04.2005
“Babacım, babam, baba- baba- baba” dediğin
Zülfikar Yapar KaleliKayıt Tarihi : 18.4.2005 07:05:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Zülfikar Yapar Kaleli](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/04/18/sevdali-mektuplar-4-duzyazi.jpg)
sevgili babam...
Mektubu yazmamış dahi olsan senin içindeki duygularını ben biliyoırdum sadece istedim bunu kalemlede zuhur edesin çok teşekkür ederim
Ayrıca lüffen kafana takma inşallah bütün muratlarını veren allah istediğin diğer muratlarınıdı verir kızın hülya...
TÜM YORUMLAR (1)