Nasırlı bir eldim ben, kutsal yüreğinin küreklerinde
Dizginleri kopmuş bir tay gibi yalnız sana koştum
Islak dirençlerin kaldı şimdi kıraç dudaklarımda
Sürüldüm, tırpanlandım, ben sensizliğe ekildim.
Sancılanınca yutulan tabletlerle bile ben kanadım
Her yangın ağlamasının hıçkırıklarında boğuldum
Günlerce kapımı rüzgârlar çaldı, yorgansız kaldım
Evrenden çalınmış sözcüklerin altında sabahladım.
Her sevdanın karşılığı hırçın hoşçakallara karışınca
Dudaklarımızdan hiddetli türküler dökülür, hesapsız
Bir sulu sepkene tutuluruz, gönlümüz ıslanır, acır içimiz
Uzak ülkelerin fırtına tepelerinde sessizliğimizi dinleriz.
Bırak çözülecekse bağlarımız, düşlerde kalsın ezgilerimiz
Harap bir evin ışıksız odalarında, nasıl olsa yaşamayı seçeriz
Bileklerimizdeki aşk dövmeleriyle paslı kürekleri de çekeriz
Biraz acı, biraz hüzün ve yedeğimizdeki umutla uzaklara gideriz.
Zeytin gözlerinin ezilmiş öfkelerini bir daha sürme bedenime
Özledikçe birbirimizi günler içelim kirli kadehlerden, kime ne?
Dağlarımız buza dursun, yüreğimizdeki aşk tuzuyla sarılırız türkülere
Sevdalar kanar içimizde kadınım, doğarız her bahar ağaç gövdelerinde.
Kayıt Tarihi : 30.8.2006 16:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Düşlerde kimsesizdir yürek. Yaşam korosunda sesini duyurmak istedikçe gönlünün uçsuz bucaksız saklılarını şiirlere yükler. Sevda her mevsim bir kavuşmanın keskin bıçağı gibi deler sevenin gönlünü içten içe kanatarak.
Harap bir evin ışıksız odalarında, nasıl olsa yaşamayı seçeriz
Bileklerimizdeki aşk dövmeleriyle paslı kürekleri de çekeriz
Biraz acı, biraz hüzün ve yedeğimizdeki umutla uzaklara gideriz.
şiir baştan aşağı çok güzel tebrik edrim Selahattin bey ama bu dörtlük bence daha güzel...
saygılar
TÜM YORUMLAR (3)