Sevdalanmak Şiiri - İbrahim Halil Demir

Yüreğim mengenede sanki,
Her ah çektikçe,
Daraldıkça daralıyor.
Her daim seni düşünen beynime,
Kezzap dökülüyor sanki.
Anladığım kadarıyla,
Seni düşünme yasağı getiriyorlar bana.
Ama seni düşünmeden de yaşayamayacağımı bilmiyorlar ki,
İnsan havasız, susuz, ekmeksiz, yaşayabilir mi?
Seni düşünmek hava, su, ekmek demektir.
Ben şunu çok merak ediyorum
Seni düşünmem onlara neden bu kadar zor geliyor
Ama ne pahasına olursa olsun,
Beni sana götüren yolların her türlüsüyle
Erkekçe vede mertçe sözleşmem var.
Ben sözünün eri olanlardanım.
Beyinleri yok sanki, kuş beyinliler....
Henüz sevdalanmamış olanlar,
Sevdamızı bile çekemiyorlar.
Oysa sevdalar kıskanılmaz,
Çünkü kutsaldır.
Çünkü cennet anahtarıdır.
Çünkü cehennemden ebediyyen azattır.
Çünkü yetimlerin ve kimsesizlerin azığıdır.
Yoo yoo olmaz,
Herşeyimi isteyin benden vereyim
Ama onu düşünmememi,
Ona olan sevdamdan vazgeçmemi,
İstemeyin benden!
Can tatlıdır belki dayanamam işkencelerinize,
Evet derim ama,
Bu diyeceklerimi yüreğim asla tastik etmez.
Kendinizi kandırmış olursunuz.
Oysa insan gibi insana, yalan söylemek yakışmaz
Gelin sizde benim bu yoluma baş koyun!
Pişman olmayacağınıza dair,
Şerefim ve namusum üzerine yemin ediyorum.
Siz karanlığa tabanca sıkıyorsunuz,
Oysa sevdayı kendinize mum etseniz olmaz mı?
Sevdalanmak, ulu dağların doruğuna çıkmaktır,
Sevdalanmak, menzil murad almaktır,
Sevdalanmak, peygamberler ve velilerle komşu olmaktır,
Sevdalanmak, gönül kapılarını ardına kadar açmaktır,
Sevdalanmak, sevgiyle bilenmiş kılınçları kınından çıkarmaktır,
Sevdalanmak, açılmamaktan dolayı kilitleri paslanmış kapıları kırmaktır,
Sevdalanmak, hayatının dörtde üçünü yaşamış bir amanın,
Gözlerinin aniden görmesidir,
Sevdalanmak, güçtür, kuvvettir, yiğitlik ve mertliktir,
Sevdalanmak, bir damlası bile en azgın en canavar bir yaratığın,
Uysallaşmasına vesile olan merhamet gözyaşlarıdır.
Sayamadığım daha neler var neler.......
Gelin insana yakışmayan bu kötü huyunuzdan vazgeçin!
Gelin sizde sevdalanmayı bir kez bile olsa deneyin!
Ne kadar yanlış yaptığınızı anlayıp, üzülecek ve hayıflanacaksınız.
Zira sevdalanmak, en büyük zenginliktir.
Zira sevdalanmak, coşkun akan en berrak bir suyun hararet gidermesidir.
Zira sevdalanmak, helalinden yiyip içtiğinden zevk almaktır.
Zira sevdalanmak, kabeyi ihlaslı bir şekilde çok kez tavaf etmektir.
Sevdalanmak, yıkıp yakmamaktır.
Sevdalanmak, karıncayı incitmemektir.
Sevdalanmak, kuşları korkutup, yuvasından uçurtmamaktır.
Sevdalanmak, tabiatta yaşanan her olaydan çok büyük dersler çıkarmaktır.
Sevdalanmak, herkesin beğeniyle okuduğu kitapların özetidir.
Sevdalanmak, yüzlerce metre yerin altında,
Maden ocakların daçalışan bir emekçinin aydınlıkla kucaklaşmasıdır.
Sevdalanmak, her halukarda yaradana şakird olmaktır.
Sevdalanmak, gönüllerde kabe inşa etmektir.
Sevdalanmak, gök kuşağından envai türlü kıssadan hisse çıkarmaktır.
Sevdalanmak, tusunamilerden korkmamaktır.
Sevdalanmak, damarlarda asil kanın dolaşmasıdır.
Sevdalanmak, daha nelerdir neler.......
Bu kadar açıklamadan sonra,
Siz halen kara kara düşünüyorsanız?
Yüzlerce, binlerce kez yazıklar olsun sizlere,
Bu konu burada bitmiştir.
Bir kez daha anladım ki,siz görmesini bilmiyorsunuz,
Bir kez daha anladım ki,siz işitmiyorsunuz,
Ve bir kez daha anladım ki, siz hissetmiyorsunuz,
Çünkü sizde yürek gibi bir yürek yok
Çünkü Yaradan tarafından mühürlenmiştir,
Açarsa ancak o açar.......
11/Mayıs/2008