Ellerimde titrek uykusuzluk nöbetim
tutsak bir gülüş duvarlarda
içimde sonsuzluğa giden 
sonsuzluğa yiten güneşler
aydınlıklarım kayıp 
odam soğuk ve dumanaltı
irkilten rüzgarların tenimde yarattığı yalnızlıkla başbaşayım 
sen... öyle uzaksın ki benliğime 
dokunsam güneş gibi kavuracaksın 
ya da yitip gideceksin sonsuzluğa
hemde yalnız gideceksin 
ardına bile bakmadan
bir sonbahar gibi gideceksin 
yapraklarını dökerek,
sanki 
gün gelecek tanımayacaksın 
gözlerimdeki kendini 
hatta bakmayacaksın bile gözbebeklerime 
buna dayanamam işte.. 
ipeği ikiye bölen kılıçların aşkına 
bu özlemle 
bu sevda yüklü gökyüzümle 
çaresiz ve ağlamaklı bırakma beni 
gitme işte.. 
en düpedüz anlamıyla kal 
ve sev delicesine 
yüreğimde apar topar sessizlik 
zamanda kaybolup geliyorum tekrar benliğime 
hani yaşarsın bir anı; 
tutkuyla sevişirsinde 
gözlerini açtığında ıssız bir dünya kucaklar seni 
bir can simidi gibi kavrarsın o'nun gölgesini bile 
içinde esrarengiz kalabalıklar yürür 
ne kendindesindir ne de herhangi birinde 
yani koca bir ölüm kokar yatağın 
yaşamak istemezsin de 
bir umuttur seni ayakta tutan 
umutsuz bırakma beni 
buna dayanamam işte... 
sensiz sessiz 
ağlamaklı ve çaresiz 
bırakma beni..
en düpedüz anlamıyla kal
ve sev delicesine...
Kayıt Tarihi : 3.2.2010 02:17:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
 
 



TÜM YORUMLAR (1)