Ben, yüzen, sevgiler taşıyan gemide sevda yolcusuyum...
Mavi okyanuslarda demir alırım.
O ummanlar ki, benim için yaratılmış.
Zira sevgi alıp, sevgi satan bir ticaretciyim.
Ben, sevgiler taşıyan sevda yolcusuyum...
Sevgisiz kalmış ülkelere yelken açarım..
Dağlar gibi dalgaları aşarak,
Yoksul, aç, susuz yuvalara
Ömür boyu üretecekleri sevgi tohumları götürüyorum.
İçlerinde ki sönmeye yüz tutmuş,
Sevgileri alevlendiriyorum.
Ben sevgi iksirini taşıyan yolcuyum.
Duygu eksikliği olanlara sevgi reçetesini uzatıyorum.
Ya okur, anlar ve içer şerbeti.
Veya ama, sağır kalır...
Yaşayan ölülere sesleniyorum;
'Yudum yudum sevgi iksirini için'
İçin ve dirilin.
Ben sevgi iksirini heybesinde taşıyan yolcuyum.
Karanlık gecelerde yakamoz olurum.
Ay ışığı olurum,
Şehirleri aydınlatırım.
Güneş olurum;
Buz tutmuş kalpleri eritirim.
İçine ruhumda ki sevgiyi üfürürüm.
Can gelince ölü bedene,
Secdeye kapanmalarını söylerim zalimlere.
'Can verdiğime secde edin derim.'
İtirazlara lanetler bıraktım.
Zaten o lanetli bedenleri hep vardı.
Ben, sevgi iksirini taşıyan gemide,
Sevda yolcusuyum.
Zaman tünelinde ilerlemekteyim.
Ve miracı yaşamaktayım.
Sonra...
Evet sonra sidretül münteha..
Aşkın, sevginin doruğa ulaştığı yer.
Muhabbetin vuslata erdiği yer.
Sevgi tohumlarını dağıtabilmem için,
Aşk padişahından heybemi tekrar doldurmasını istedim.
O da bana nihayete ermeyecek
Sevgi tohumlarını verdi.
Artık sevgi tohumlarını dağıtabilmek için;
O ve ben dolaşmaktayız bulvarlarda,
Gönül yuvalarında..
Ben sevgiler taşıdığım heybemle
Sevdalara yolcuyum...
Kayıt Tarihi : 15.10.2006 22:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!