Sevda ve Kadriye teyze Şiiri - Tanel Can ...

Tanel Canayak
70

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Sevda ve Kadriye teyze

Külrengi bahar bu yıl..Cemreler havayla suyla hasbel kader kavustular.Toprak biçare belemekte cemresini..Ondan suskun ve soguk,biraz da kıskançlık var.Hacıbabalar mai göğü,sazanlar bulanık dereleri purneseye bogarken,fıskiramadı filizleri toprağın.Tomurcuklar şehevi püryan açilamadı dallarda.Yine de memnundu halinden,ne kalmıştı ki ,şuncası 3-5 gün geçerdi elbet.

Çırpı, ince, hafif kalın,tombul bacaklar da külotlu coraplar kosmaya başlayacaktı okulun bahçesinde belki yakalıklardan birer dugmede faili mechul kopacak tümseklikler bir görünüp bir kaybolacaktı gögüs kafeslerinde.Alâ...gözler de ki kaçgin bakısları süzebilecekti doyasıya.

Geçen yılları geldi aklına.Terledi birden sarsıldı,kızardı yüzü., bayılayazdı az kalsın.O çırpı bacaklı afet bir yanda bir yanda Kadriye teyze..
Okul giriş kapısının sağ ve sol kenarlıklarına konulmuş mermerlerden sırt üstü,oturur lakin sıkça yüzüstü yeniyetmesini sürterek soluk soluğa yukarı aşağı kayışlarını hatırladı.Her teneffüsün son 5 dakikasını böyle bitirir  sonra girerdi derse.Kasıkları narladı,korlandı kıpraştı ...Yine müthiş utandı...

Sevmeyi öğreniyordu bir kızı.
Ellerini yüzunü gozlerini dudaklarını velhasıl cümle hallerini kızın nakşediyordu beyninin derinliklerine.Üst tabakalardan alt tabakalara doğru yayilıyordu duygu selleri coşkun elektrik akımlarla.
Zaten babası da oyle demiyormuydu ? Sevdiğin kızın eli yüzü düzgün, yaşı yasitın ,olmadı bir iki yaş küçüğün olmaliydı.Huyu da huyuna uydu mu gel keyfim gel,ömür tüketirsin dizi dibinde hem valla hem billa.unutulmayacak en onemli şeyde namuslu olmalıydı değmemeliydi eli yabanın ellerine gözü sende açılmaliydı.Öyle gezmeler,tozmalar kuytularda buluşmalar öpüşüp koklaşmalar kaçamak mınciklamalar olmamalıydı vakti gelmeden.Babasının sayıp döktüğü karşı cinsle tüm fiziki temaslar gayrı ahlaki idi.Bunlara asla meyil vermemeliydi onun namusunu kendi namusu adledip adını şöyle bir duyduğü lakin iceriğı hic anlatılmayan gerdek gecesine dek gozetmeli sakinmaliydı.Aksi bizim kültürümüze uymazdı.

-Yediğini içtiğini helal etmem sonra ha...
diyerek güya mahsuscuktan ciddi acıtarak cekerdi kulaklarını.
-İlahi hanım deli oğlan daha yaşı 10 bile değil şimdiden hülyalara dalmış koşuyormuş el kızlarının ardindan.
Hocası daha dün tekrar dedikodusunu yaptı.İşimiz var çok işmiz var bu zıpırla derdi annesine.
Annesi de
-Bak babanı iyi dinle sonra karışmam başına gelene
diye tehdit savurduktan sonra gözlerini muzip kırpar,koca şefkatlı öpücukleri yerleştirirdi yanaklarına.

Tamam sevmeyi öğreniyordu da..O korkunç ölümcül ve asla sevisiyle yanyana koyamayacağı kasık terlemeleri ,urpertileri , zuhur eden o kabarmalar neydi ? Teneffüslerin son 5 dakikalarında mermer kenarlıklarda yaşadıgı  terk-i dunyalar neydi ?

Tanrım bu ne ikilem..?
 Evet tarifsiz melankoliydi çırpı bacakliyı göz hapsinde tutmak,ara ara göz göze gelebilmek, mahçup gülüşmeler.Lakin yetmiyordu tüm bunlar..
Anlamadığı sevisiyle açıklayamadıgı ., Karşı konulmaz bir durtü ile neden atıyordu kendini mermer kenarlıklara ?Anca ondan sonra büyüyor ,kapkara gece gibi sariyordu tüm benliğinı sevdası.İste hulasa bu hadiseler de yerleşiyordu daha coşkun alektrik akımları  ile beynin üst tabakalarından alt tabakalarına...

Ne annesi ne babası farkında değildi bu gelişimin.
Bir Kadriye teyzesi anlıyordu onu.O ısrarla sorar sıkıstırır kapardı ağzından sırlarıni sonra şuh gülüsü ile
-Hele biraz daha büyü, daha neler öğreteceğim ben sana derdi..Öğretti de..
Anlar sarardı kendisine merhem olurdu biraz ,yarasına lakin tam sukut, mutlak huzur ne mümkün.?

Tanel Canayak
Kayıt Tarihi : 7.3.2019 00:50:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Tanel Canayak