Anlattıkça dinledi, yazdıkça okudu! .. Neyi tebliğ ediyorum ki? ? Bilmediği şeyler miydi benden duydukları ve bilmeyecek miydi, ben söylemeseydim? ? Yüreğinin bir yanı eksik ve kayıp mıydı renklerin bir kısmı? ?
Dilimi tutsaydım yaşanmamış mı olacaktı hayata dair ne varsa?
Neden’lerin ardına takılıp kalacağına, “nasıl’larla” meşgul olamaz mıydı?
Alaca karanlık kuşaklarında karanlığa küfredeceğine, bir mum yakmak aklına gelmedi mi hiç?
Mazeretlerin labirentlerinde çaresizliğin resmini çizmek yerine başını kaldırıpta doğan güneşe gülümseyemedi mi?
Hangi soruydu “doğru cevabın” adresi?
Yarısı boştu ama niye yarım bardak suya her bakışın da, dolu tarafını görmedi! ..
Yollarımız burada ayrılıyor,
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.
Devamını Oku
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.