Bir zamanlar, seyrinde giderdi herşey;
Yani, bildiğiniz anlardı işte onlar;
-samanlığa seyran dendiği çağların hesap,
Sabahları simit kokusu, herkesin de bir işi var,
-demirci mutlu, nalbanta bir torba çivi,
Günaha girmezdi yürek,
-şeytan teğet geçerdi.
Yol ezberimde, adımları sayardım, köşelere de çarpı,
'Kaç basamak var merdivende? ', bilirdim sorsalar,
-ardından basardım zillere,
-'haydi oğlum, tabanları yağla! ';
-iyi kaçardım,
Sigara kuyruğuna bile girdim, eminim
Omuz attıklarında bana,
-hep geriye düştüm.
Havanın bozduğu bir şafaktı sanki zaman,
Öyle belledim ya ben; çünkü kızıl renge çalardı ufuk;
Buluta yol veren tuhaf nem, ateşe nifâktı
Durmazdı kan damarda;
Tam bir delikanlıyım işte; akardı inadına,
Gecenin ipini çeker, düşleri silerdi yüreğim,
'Kim bu adam? ' diye ibiklerini diker,
-kızardı bana horozlar kuşluk vakti;
-diş bilerdi, alayı.
'Yeni bir gün' diye yazılmıştı bana, tan
Yoksa sinem kangren, ciğerimi sökseler; yeri
Zihnimde çözemediğim binlerce soru,
Şu zaman, nasıl gider ki; bir ileri, bir geri?
Saçımın kırlarına neler sıkıştırdım, kelin takkesi gibi
Yani, kuşkuya bel verende yürek, kaleme iş düşer ya;
Ben de elime bir kağıt tutuşturdum.
Öylesine yazardım o zamanlar, gazete eskisine
Lisede kerhen çizerdim, hocam 'bırakma' dese de resmi,
Serserinin tekiyim; ne yaptığım belli mi sanki?
Aylağın hasına benzer, sille ayyaşım belki,
Düşe kalka gider, tökezlersem fenâ okurum
Yoz bir akşam, artık dayananmak zor, ellerim kaygılı,
O'nu katıştırdım sayfalarıma,
Doldurdum kaleme kurşunları,
-verdim veriştirdim.
Kâtibe döndüm şimdi; gömleğim kolalı,
Dilimde mürekkep; zehir gibi
Elimde kalem; mısraya çullandım,
Mâniler yazarak başladım işe,
Adını bellettim harfiyyen, kırbaca dayandım,
Nasıl dadandım şu kâfiyeli sözlere, gör!
-tüm şiirleri sana yazdım.
Belki şiir değil bunlar;
Ben görmeden çöp kamyonu mu gelir,
-alır da gider mi topunu, alırsa alsın!
Elimi kesseler durmam,
Kalemse, horon teper,
Kâğıdıma işkence mi edecekler?
Olsun; yüreğimi elime çizer,
-kanatırım.
Yaptım; hem de kendi ellerimle
İçimde kalmayacak sinemin sırları,
Hepsini ortaya dökeceğim, işte böyle!
Cümle âlem dâhi bilecek sevdâmı
-yüreğimi rezil edeceğim.
Peki, neden yaptım?
-bir kerecik sor!
Bu defâ anlatacağım sana; söz!
İster dilim kopsun, köz olsun isterse damağım;
Şu kırılası kalem, yazmasa da olur;
-şiirden medet ummayacağım.
Sen yaptın şaire, yapacağını;
Bense, şiiri kullandım.
23.01.1997 / 01.15 - 2010
Orhan TiryakioğluKayıt Tarihi : 17.1.2008 00:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Tutku neler yaptırıyor adama, hiç suçu olmayanlara saldırıyor insanoğlu; şiirlere. İçine sevdayı da, sevgiliyi de sığdırıyorsunuz, Ama şairi fena kullanıyor sevgili. Ancak, edebiyat yapmak için, şiirlerin namusunu korumak da gerek.. Şiiri kullanan denemeci elçiye zeval olmasa gerek... Saygılarımla.
Sen yaptın şaire, yapacağını;
Bense, şiiri kullandım.
Sevgi olmasa,sevgili olmasa şiirler de olmazdı.Siz de yazamazdınız.
Yüreğinize sağlık.
Tebrikler.
Tebrik ediyorum...
ben görmeden çöp kamyonu mu gelir,
Alır da gider mi topunu, alırsa alsın!
Elimi kesseler durmam,
Kalemse, horon teper,
Kâğıdıma işkence mi edecekler?
Olsun; yüreğimi elime çizer,
Kanatırım.
Sevgili Orhan,
Kişi düz yazıyla şiirin ayırdına vardığı zaman şiir yazmaya başlamış demektir. Hepimizin yaşamında olmuş bir dönüm noktasıdır bu. Kutluyorum.. Başarılar diliyorm.... sevgilerimle..
TÜM YORUMLAR (6)