dudağındaki sevda salıncağında
dilim korkusuzca sallanırken
çenen ile göğsün arasındaki ince yolu
ben hep sırat köprüsü olarak bilirdim
ne zaman geçmek için yol alsam
aşkına kapılıpta hoyrat esen rüzgarda
alabora olurum diye korkardım...
hiç bilmediğim bir denizdi gözlerin
gözlerinde yol almak
her baba yiğidin harcıda değildi
elde sadece sandal olunca,
gözlerinde ki kuyudan
kurtulacak kadar şanslı değildim
hiç bir kervanın beni bulamayacağından korkardım...
demli bir çay kıvamındaydı saçların
ne zaman saçlarını açsan güneş kararırdı
utanırdı belkide,
bağışlanmamız için dua eden
yakup ta yoktu üstelik çevremizde
yanaklarında sanki gökkuşağı vardı
ne zaman dokunmaya kalksam solarsın diye korkardım...
dudağındaki sevda salıncağında
dilim korkusuzca sallanırken
geceymiş gündüzmüş
bizi biri görürmüş
hiç umrumda olmazdı
ama ben yinede korkardım nefesim kesileceğinden...
Kayıt Tarihi : 29.5.2012 20:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!