Veda mektuplarının ardına,
Bir sevda mektubu iliştirdim.
Sözleri sakat kalmasın diye,
Sevdanın harflerine yaslandım.
Sevmek…
Kâğıtta yazılır, seste duyulur,
Ama seni sevmek;
Rüzgârın tenime değmesi gibi
Güneşin içimi ısıtması gibi
Soğukta titrerken, ateşte yanmak gibi
Susuzluğa kana kana su içmek gibi…
Yani,
Sessizce haykırmaktır sevgisizliğin ortasında.
Bu mektup vasiyet değil,
Ama yokluğun bir köşebaşı karanlığı.
“Kal,” diye seslenemem,
Çünkü dizler uyuşur,
Gözler göremez olur,
Yürek hasretle yağmura tutulur.
İsterim ki omzumda bir el,
Nefesimde bir sıcaklık,
Ara sıra kapımı çalsın hatıran;
Gülümseme getirsin.
Varlığın,
Şükrümün denizi bana;
Ben batmaktan korkmayan bir balık,
Sen kaderin ağına gülümseyen güzellik.
Gözlerin,
Doyasıya bakmak istedikçe kaçan ufuk;
Kokun,
İçimi tarumar eden bir masum esinti.
“Balık da ağlar, erkek de…” deme;
Damlalar gözlerime dolarken,
Bir rüzgâr olup saçlarına karışasım,
Bir ten olup kollarına sarılasım var.
Bu sevda mektubunda
Satır satır dökülmek,
Harf harf sen olmak istiyorum.
Dışımda upuzun bir sessizlik,
İçimde yankılanan bir seda:
Hoşça kal kalbimde,
Ki ben hoşça geleyim yüreğine.
Sana yazdığım bu mektup,
Benim sonsuza uzanan sevdamdır.
Kayıt Tarihi : 2.2.2025 23:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!