Varlığına adadığım her nefesimle
Aşkına yazılmış meçhul bir cümleyim
Ümitsiz türkülerle ağlıyor yüreğim
Yıldız gözlü sevdiğim gittiğinden beri
Yakut taneleri gibi ışıldıyor hayalimde gülüşlerin
Ölümden bin betermiş hasretin
Ahh ayrılık nede zormuş
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
GÜZELDİ YÜREGİNİZE SAGLIK TEBRİKLER
Oysa
Geçen zaman içinde kaç gece geçti saymadım
Her geçen gecede kaç bakışına mendil salladım bilinmez
Kaç gece yüreğini hissedip ağladım bilinmez
Bende seni duyarım ya her gece,onunla avunurum.
Kaleminize yüreğinize sağlık.
Tebrikler.
ABARTMIYAYIM AMA BÖYLE GÖRKEMLI SIIRLERI VE SAHIBINI TAKDIR EDERIM
CÜNKÜ; KELIME HACMI COK
SELAMLAR
Süleyman Bey bu güzel şiir için sizi kutluyorum kaleminize yüreğinize sağlık
Mesut Özbek
Varlığını adar oldum sabra sevdalı yalnızlığımı
Ve sabrın her rengine boyadım naftalin kokan odamı
Kahkahaların tokat tokat vururken her gece duvarlarıma
Rüzgarınla açılan kapımdan içeriye süzülürsün sandım
Yanıldım,hayaline daldım
Kutlarım.
yüreğinizi ve kaleminizi kutluyorum.güzel dizeler..
müzehher
Varlığına adadığım her nefesimle
Aşkına yazılmış meçhul bir cümleyim
Ümitsiz türkülerle ağlıyor yüreğim
Yalnızlıkların tek şahididir aslında meçhül cümleler, kimliksiz kelimeler,
Kutlarım,
Aklımda kalan sen
Düşüncemde yalnız sen
Nefesim,kanım,canım sadece sen
Her sabahımın ılgıt ılgıt esen meltemi
Her akşamımın kızıllığı sen, sen
Lal dillerim artık suskun aşkın dergahında
Göbek adıyla yaşar oldum yalnızlıklarımı
Zifiri bir cümle zannetsem de kendimi
Aydınlık kelimelerle yazarım adını
Ve bilesin ki yar…
Sana ulaşan saman yoluna koydum başımı
Gideceksen gayrı ez de geç
Ya da, yada tez gel harap olan gönlüme bekletme
ŞİİR DEDİĞİN BÖYLE OLMALI
HER CÜMLESİ SEVDA KOKUYOR
HELE BU BÖLÜM TAM DAMARDAN VURDU
YÜREĞİNE SAĞLIK DOSTUM
Güzel bir şiir bulup okuduğumda dilim damağım kuruyor ne sözyeleyeceğimi şaşırıyorum bu şiirde benim dilime kelepçe vurdu kutluyor ve sizi Duygu şelalesi gurbuma davet ediyorum
'Sana ulaşan saman yoluna koydum başımı '
Sayın Karacabey,
Final öyle bir bağlanmışki, yorumunu kendisi yazmış. Kutluyorum. Saygılar
Bu şiir ile ilgili 12 tane yorum bulunmakta