Oysa ben kırarım zamanı en acı yaralarımla,
Ve yanarım, sızlanırım sensiz olan her âna,
Ey sen kutlu sevgili ey kadim ana!
Güneş saçlarına benzemeye çalışır,
Ay, o öpülesi yüzüne...
Ve ben sevgili, bilmez idim!
Sevda köprüsünden geçmemiş idim,
Taa ki gönlünden geçene kadar...
Kıl mı ince kılıç mı keskin bilemedim!
Saçların savrulup, gözlerin bakarken...
Bir vardım bin yoktum evvel zaman içinde,
Sen mi zaman içindesin yoksa zaman mı içinde?
Puslu resimler ve kapkara gökyüzü,
Yokluğunun en soyut misali en somut özü!
Ey kadim sevgili!
Tanrı dağlarının semaya açılan yüzü..
Gökkubbenin her köşesinde,
Sen varsan bahar var,
Sen yoksan ölüm!
Söyle sevgili?
Ölüm gerçek midir, ölüm gizli mi?
Suallerin cevabı gerçekliğinde gizli...
Gerçek sen, sen ise bende gizli...
Hava gibi, ölüm gibi, sevdan gibi...
Ve ben sevgili, bilmez idim,
Sevda köprüsünden geçmemiş idim,
Taa ki en olmaz anda seni görene kadar...
Kıl mı ince kılıç mı keskin? bilemedim!
Saçların savrulup, gözlerin bakarken...
Kayıt Tarihi : 25.9.2018 23:47:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şiirin hikayesi, sevdanın ta kendisi....!
![Kemal Özavcı](https://www.antoloji.com/i/siir/2018/09/25/sevda-koprusu-2.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!