Vakit yine gece yarısı…
Masada kağıt ve kalem, karşımda ışık ve gölge,
Uzaklarda sessiz karanlık, gökte yalnızca yıldızlar
ve alabildiğine uzanan Samanyolu…
Penceremi açıyorum,
Senin sevdiğin yağmurun sesi saçlarımı,
ıslak toprak kokusu bedenimi okşuyor,
Bembeyaz ellerinin yerine,
incecik damlalarla birlikte.
Başımı gökyüzüne çeviriyor
ve yıldızlara bakıyorum hissediyorum seni.
Şu an sende pencereni açsan,
Benim seyrettiğim yıldızları
ve Samanyolunu göreceksin.
Ben ve sen aynı anda,
ayrı ayrı yerlerde,
aynı şeyleri görebiliyorsak,
İki ayrı bedende tutsak kalplerimiz
aynı sevgiyle atıp aynı hasreti paylaşmazlarmı?
Saat gece yarısını vurduğunda mesela
Dışarı çık,
kuzeye dön,
sağ omzunun üzerine doğru yönelt bakışlarını..
Ve parıl parıl yanan kutup yıldızını bul.
Ben her gün o saatlerde
o yıldıza bakıp seninle konuşuyorum.
Sen de bana seslen mesela,
deki 'seni seviyorum'.
02.12.1996
Kayıt Tarihi : 15.1.2010 15:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!