Özlenen bir yürek vardır elbet; yakında veya uzakta. Bir de ilk sevdası vardır her yiğidin gözlerinin önünden silinmeyen.Belki kaç sevgili değiştirdi insan ama... Ama yanmıştır bir kere gönül ilk umuduna, ilk bakışmalara. Birde kavuşmuş olsa! ...
Çekemez işte bazısı. Teselli verir sözde unutsun diye: “Vefasızdır, hayırsızdır, ondan yar olmazdır ”... Bırak demeyi bir becerebilsen, silkinip atsan yakana yapışmış umutsuzluğu.
Sevda özdür, öze hazdır. Yâr yoksa karlı kıştır Ağustos; yâr varsa koynunda tufan bana yazdır...
Asil yüreklere sevdalı gönülleredir çağrım; fitne, fesat arabozuculuk yapanlara, gönlünde hiç sevda taşımamış ruhsuz bedenleredir çağrım... Sevda Kazansın...
Hani bir şarkısı bile vardı yalnızlığın; büyüyen, çoğalan binlere vuran bir şarkı ve şarkının notaları arasından cayır cayır peyda olan bir ateş. Ateş ki hadi sönsün. Bırakın sevda kahramanlarının ardını, Sevda Kazansın! ...
Bir bakış ki bazen içine yılları hatta asırları sığdıran. Bir umut ki onca yokluk ve hasretin ardından güneş gibi parlayan, bir sevda ki bir vurulup can adanıp....
Kim bilir kaç zorba zulmetti nice Mecnun’ a, kaç baba ayırdı kızını yiğidinden, kaç ana gizli saklı ağladı yavrusunun yürek yangınına, kaç gönül ayrı düştü kaç yürek aşkla pişti. Ne güzel şey ki sevmek, Hürrem’ e vuruldu ve Kanuni değişti. Aslında ayrı kaldı belki aşıklar; acı çekti, gözyaşı döktü, ama dönmedi akdinden, dönmedi sözünden, vazgeçmedi ömrünü tutsak alan ateşten. O, öyle bir kutsal duyguydu ki, sevdi! ...
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
Yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız