insanlar kendılerı anlam verıyorlar cızdıklerı seylere
sonra onlardan kelımeler olusturuyorlar
onlara anlam verıyorlar
sonra verdıklerı anlamlardan etkılenıp
asık oluyorlar sevıyorlar savaslar cıkarıyorlar...
sonra dogada bulunan elementlerden maddeler uretıyorlar para olarak tanımlıyorlar
sonra yasamlarını ona sahıp olmak ıcın kiralıyorlar birilerine...
seviyorlar...
mesela
sonra sevgi
sevgileri tükeniyor.
çünkü büyük bir kısmımız sevdamızı tüketmek adına yol alıyoruz..
sonunu bile bile çıkıyoruz sevda denen bu yolculuğa...
yolculuk sırasında başka tenlere bedenlere de göz koyuyoruz...
göz koyduklarımıza benzetmeye çalışıyoruz bazen sevdiklerimizi...
bilmiyoruz ki değiştirdiklerimiz artık sevdiklerimiz değildir.
sevdiklerimizi kendi ellerimizle öldürüp başkalarının sevdiklerinden
parçalar yerleştirmeye çalışıyoruz...
başka birinde beğenilen bir ceket mesela yada
başka birinin sarı saçlarına dönüyor kokusunda kendimizden geçtiğimiz kumral saçları...
arasına kendi yüzünüde yerleştirdiğin düz saçlar
bir anda etkilendiğin başka bir bedenin su dalgası saçlarının şeklini alıyor...
yada top sakalını...veya gucci marka saatini ekliyor...issamiyake marka koku oluyor artık sevdiğinin kokusu
sonra hala sevgilim diyoruz
karşımızdaki etkilendiğimiz her tenden her bedenden kırpıp ortaya çıkardığımız adama veya kadına...
biz sevdayı ayakkabılarla, saç modelleriyle, giysilerle, konuşmalarla, kelimelerle, çiçeklerle donattık
ortada sevda kalmadı
ama hala sevdanın peşinde koşuyor bu tanımlamaya değiştirmeye meraklı bizler...
neden sadece karşımızdaki insanı o olduğu için sevmekten vazgeçtik?
bu nezaman oldu?
ben neredeydim bilmiyorum ama işte oldu...
artık sevgililier gününde binlerce bedene bakıp iç çekip
sonra
sevdiğimizi söylediğimiz insanın yanına gidip
seni seviyorumu o kadar kolay söyleyip sevgililer gününü kutluyoruzki...
aslında ben sizi seviyorum dememiz gerektiğinin bile farkına varamıyoruz..
karşımızdaki insanı değiştirsek bile hala insanın en buyuk cezası olan aç gözlülükten vazgecemıyoruz...
neden diyoruz su ozellıklerıde yok
sonra sevmekten vazgecıyoruz...
ayrılıgımıza dair şiirler yazıyoruz...
içkiler yuvarlıyoruz dost sohbetlerınde adını anıyoruz bilmem kac yuzkez...
keşkelerle doluyoruz...
ayrılıgı bıle adamakıllı layıkıyla yapmıyoruz...
zaman işliyor yeni bir bedene aşık oluyoruz...
döngüde başta buluyoruz ruhsuz bedenlerimizi...
Kayıt Tarihi : 8.5.2011 01:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!