Vazgeçilmezliğini zamana teslim ederim
Şalların desenlerini verir yüzündeki kırmızılar
Doruklarını yükseltirsin durmadan aşkın
Senden başka kimseler açamaz kilidini dudaklarımın
İçimdeki kalabalıklar tükenir sen yüreğime girince
Biz dizeriz bütün notalarını aşk şarkılarının
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Sevda dediğin sessiz oynayan film gibidir..
'Dudak okumayı' bilmek gerekir...
Yani sevdalanmak o kadar kolay değil, sevdim demekle bitmiyor rolün..
Giysisinden gülüşüne, coğrafyasından felsefesine kadar tanımalıdır sevenler, birbirini..
Sevda Dediğin gizlidir, sırdır... İki kişilik..
Tebrikler Kardeşime..
Şiirin adı ‘Sevda dediğin’ iddialı bir başlık. Çok göreceli bir kavram. Payı kişiye göre değişir. Fakat hepsi tek ortak paydada birleşir.
“Aşk kaçmaktan çok kovalamak, görmekten çok özlemek, gitmekten çok beklemek, dokunmaktan çok düşünmektir ve aşk öyIedir ki nerde imkânsız varsa onu seçer. İnsan güzeI buIduğunu değiI; sevdiğini güzel bulur” diyor bu konuda uzman olanlar. Diğerlerini bilmem ama alıntının son tümcesine katılıyorum. Sevilen güzeldir, kusurlarıyla, sevabıyla, günahıyla.
İçimdeki kalabalıklar tükenir sen yüreğime girince :
Ya yalnızlıklar tükenir sevilen girince yüreğe ya da gereksiz kalabalıklar ayıklanır, aralanır.
Ve bölümün son dizesi:
‘Başıma bela olur gözlerin…’ Harika… Sanırım tatlı bela bu. Gözler denince aklıma hep sevgili Atilla İlhan gelir:
“Gözlerin gözlerime değince felâketim olurdu ağlardım beni sevmiyordun bilirdim bir sevdiğin vardı duyardım…”
Yine okumaktan büyük haz duyduğum bir şiirdi. Kaleminiz hiç susmasın öğretmenim. Nicelerine. Saygımla…
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta