Bir fırtına kopardı senden önce
Saplanırdı tam şurama
Ucu paslı sivri bıçak gibi
Tutmazdım hesabını gecelerin
Cinler yaratırdım korkudan
İblisi de ben yaratmıştım
Bir gözü kör asi mi asi
Çarpınca beni
Göklere değerdi başı
Babam derdi ki
Çorak toprakda umut yeşermez
Elleri nasırlı kaya gibi sert
Gözleri ayışığı yüreği yumşak
Dağ gibi toprak kokardı teni
Duyardım uzaklardan
Bir türkü tuttururdu sürmeliden
Nidaya benzerdi tıpkı sesi
O söyledikçe ben ağıtlar yakan
Ozan olurdum bam teline
Şair olur
Şiirler yazardım arasıra
Çok da nazlı şimarıktım
Geçilmezdi nazımdan
Hani o elleri kınalı
Kırk yamadan fistanlı anam
Duymuyorum sesini
Nasırlı ellerin okşayışının
Sen yoksun artık dağlarım da
Ben deli bir rüzgâr gibiyim
Mevsimlerce uzaklara eserim
Ahh anam söylesene bana
Gidenin arkasından senelerce
Ağıt mı tutar yüreği insanın
Her sabah kahvaltı diye
Üzüntü keder mi gelir masaya
Simit çay yerine
Gözyaşı mı içilir her seferinde
Salim Erben
Kayıt Tarihi : 28.9.2017 10:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!