Sevda durulmamıştır henüz
Gündüz karanlığında bir tutam yaştadır
Bir yurt sıcaklığı hissiyat bırakır gurbetlik yanına
Sevda dostum, sanırsın hala en baştadır
Kırılmamıştır henüz yüzün kadar kalbin
Bir gel dese çatık kaşlarından koşarsın ilk
Dudakların yanaklarını yukarı doğru iter
Ve biter hasretin ciğerlerine kurduğu şenlik
Hava çığlık soluturken genzinde acıtarak
Bir suskun resmine kanatırsın dilini
Onca öfkeli sözcükleri vurursun da suretine
Bir sevda husumetine satarsın tüm düşlerini
Sevda yıkılmamıştır henüz
Topukları kurşunlanmış vuslatın kucağında
Meramı ahında yırtılmış susuşlarla yürümekte
Ve bıçaklanmış sırtlar yaslanır omuzlarına
Taşlı ve yokuşlu yolların henüz başı görünmekte
Şimdi sarılsan sağanak bir yağmura
Solundaki yangına rüzgar yedirsen
Her masada kadeh üzerine kadeh devirip
İçindeki ayyaşa içirsen,
Dikilsen onlu bir hayalin karşısına
Hesap sorup düşmanlığını ilan etsen
Sonra çıkagelse zahmetsiz bir duyguyla sana
Sırrına ihanet eder, yine uslanmaz gidersin
Sevda dostum,
Durulmamıştır,
Kırılmamıştır
Yıkılmamıştır...
Kayıt Tarihi : 28.3.2018 01:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!