Dedelerimizin, ninelerimizin
Yıllarca içlerinde tuttukları
Ve hatta karşılık bulamadıklarında
Kalplerine taş bastıkları
O ulvi duygudur ‘aşk’
Ömür tüketen
Ama asla pişman olunmayan
Aşkları yalın, sevdaları derin
Olmuştur onların hep.
Yoksulu da zengini de iyi bilirdi
Aşklarının kıymetini
Ve hiçbir şey;
Ne para ne mevki
Ne güzellik ne de şöhret
Yerini tutamazdı
Bitmek tükenmek bilmeyen sevdalarının
Şimdilerinki gibi değil öyle!
Öyle üç beş aylık
Öyle bir günlük ya da bir gecelik
Ya da birkaç saatlik
Duş alır gibi çarçabuk!
Yalanıp biten dondurma soğukluğundaki gibi
Kısacık değildi sevdaları önceden
Gelecekte, çocuklarımızın
Hatta onların da çocuklarının aşkları
Ne olacak, nasıl olacak?
Evet, galiba ‘Ne’ olacak, ‘Nasıl’ olacak
Sadece soru olarak (mı) kalacak!
Bir rüya gibi üç beş saniyelik!
Ve o üç beş saniye
Neyin nasıl olduğu anlaşılamayan
Anlatılamayan o üç beş saniye – belki –
Bazılarına uzun gelecek!
Hayallere daldıracak
Uğrunda bir şeyler kırdıracak
Bazı şeyleri öylesine! saklatacak ve
‘Aşk’ şak diye, kaşla göz arasında
Bir anda parlayıp sönecek!
Ve ardından yorgun ilgisizlikler
Devam edecek onların yaşamlarında
Ve ‘Aşk’ gizlenecek
Dedelerimizin, ninelerimizin
Hala sevdalı kabirlerinde
06.07.2005 - İstanbul
Ayhan ÖzbudakKayıt Tarihi : 20.5.2006 11:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Dedelerimizin, ninelerimizin
Hala sevdalı kabirlerinde
= ] HARİKA ...
TÜM YORUMLAR (1)