aylardan eylül'dü
bahçenin ucundaki ceviz ağacına doğru
yola koyuldum
önce incir ağacına uğrayacak
ve sonra kargaların düşürdüğü
çürük cevizleri kırıp yiyecektim
niyetim buydu
bahçemiz bir ülke kadar büyük
hayatımız unutulmuş bir düş kadar uzundu
herhalde öyleydi
günde kim bilir kaç kez
çocukluğumla doluyor defterim şimdi
bir o kadar da ölümümle
ve beni göğe götürecek melekler
bilseniz nasıl bana benziyorlar
tümü de mahzun yüzlü ve dokuz yaşında
düşmüş ıslak saçları alınlarına
bilmiyorlar gülmesini de
ağlamasını da
oturmuşlar usulca bir havuzun başına
bakıyorlar
yalnızca bakıyorlar bana
geride kalmaz mı hiçbir şey
diyorlar acaba
ne eylül ayı ne ceviz ağacı
tel bir yumurta sepeti gibi
asılı duran dünyada
sessizlik ve kavgadan başka
Kayıt Tarihi : 28.9.2002 01:42:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (4)