ismimi anmak kolay belki de senin için
yüzümün sınırları yol ayrımında oysa
kalabalık kentler gibiyim
ağzı bozuk ifadeler vuruyor dışıma
yanaklarım dağılıyor ıslak kaldırımlara
karmaşık sanrılar çarpıyor bakışlarıma
güneş,daha doğarken soğuk
içim hırçın gök
delik deşik gölgemin hafifliğinde
çabukça öykünüyor günler de
daha da anlaşılmaz olmaya
yaralı ruhum
gözlerimi ağlamaya yumdum
söylemediğin sözlerin yarınlarında
sessizliğimi yık kendi sessizliğinin nabız atışlarında
ve kelimelerimi yıka soğuk mezar taşımda
içime doğru katlanıyor giderek hayallerim
nefsini kaybetmiş bir kentin üşüyen avuçlarında
ve sırılsıklam ıslatıyor beni
şehirlerce suskunluklarıma sakladığım özlemim
düşerken şehirler her defasında ayak uçlarıma
sen
kalbe dokunuyorsun usulca
aklımdan geçenleri okuyabilirsin meselâ
ya da yürekten inanırsın
adını her yerde söylemeye dilimin utandığına
aynı düşünceleler geçiyor aramızda
susuyoruz
ezbere bildiğimiz sessizlik kalabalığımızda
yeniden yabancısıyım
konuştukça azalmaya uğrayanlarımın
yol-yordam bilmez dolaylı anlatımlarım
dudaklarıma bir ses dokunur uzaklardan
''sus! anlam çıkar onun suskunluğundan...''
susarım
hayra yorulur sözsüz sayıklamalarım
sağanak öykülerdir yanaklarımdan damlayan
bir avuç dolusu yalnızlık ellerimde
küçük harflerle konuşmayı öğrendim
soluyamadığım şehirlerde koşarken çocukluğum
hepsi birer masum çocuktu oysa parmaklarımın
arasında göçebe kelimeler gezerken dudaklarımın
gözlerim buğulu
nabız atışlarım ölü
donarken doyuyorum gözyaşlarıma
kimsesizliğine yaslanıyorum gözlerimin
yetmiyor adım atmaya nefeslerim
yüzümün iklimlerinde ardı şık parmak izlerin
farkında bile varmadan ciddiyetimin
omuzlarıma bıraktığın ağır bir yük var senin! ..
Kayıt Tarihi : 6.1.2013 02:00:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!