Bir zamanlar gözlerinde kaybolduğum
şehir sokakları şimdi yalnızlığımı taşıyor.
Adımlarım boş kaldırımlara çarpıyor,
her ses bir hatırayı uyandırıyor.
Seninle konuşamadığım gecelerde
rüzgar dudaklarımı titretirken
anlatamadığım her sözcük
içimde taş gibi büyüyor.
Unutmak istiyorum, ama her sabah
sana dair bir iz yeniden beliriyor;
gülüşün, kentin yorgun ışıkları gibi
gölge bırakıyor ruhumun derinliklerine.
Her ayrılık, her sessizlik
beni kendime daha yakın kılıyor;
ama senin yokluğun
en büyük ağırlık olarak omuzlarımda kalıyor.
Gözlerim başka yüzlerde dolaşsa da
kalbim seninle başlayan bir şarkıyı unutamıyor;
ve ben, unutmayı dilerken bile
sana dair umutlarla nefes alıyorum.
Bir gün, belki, adını anımsamak
sadece bir fısıltı olur rüzgarın içinde;
ve ben, sessizliğe alışmış şehirde
kendi yolumu yürürken
senin hatıranla bir kez daha büyürüm.
Ama bir sabah, gri bulutların altında
yorgun gözlerimle kendi içime bakacağım;
her hatıranın ağırlığını bırakıp
kendi sesimi duyacağım.
Unutmak, seni silmek değil;
her anını zarafetle kucaklamak,
ve yavaş yavaş
sessizliğin içinde özgürleşmek.
Şehir uyanırken, rüzgar yeni yollar açarken
ben geçmişin gölgesinden sıyrılıp
kendi adımlarımı keşfedeceğim;
ve hatırlayacağım:
en büyük aşk, bazen bırakmayı bilenin kalbinde yaşar.
Kayıt Tarihi : 17.11.2025 07:24:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!