Sessizliğin Sesi Yine Sessizlik

Mustafa Öncer
661

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Sessizliğin Sesi Yine Sessizlik

Horoz sesiyle uyanırdık köyde eskiden...
Koyun ve kuzuların sesi gelirdi komşudan...
Hayvanlar tepiştikçe ara ara,
Şıngır şıngır yoğun bir çıngırak sesi duyulurdu yandan...
Sokakta köpek havlamaları,
Çatılarda kedi miyavlamaları,
Bozardı sessizliği durmadan...
Ve kuş sesleri gelirdi cıvıl cıvıl,
Evlerin önündeki gül dallarından...

Tam da bu saatlerde, köy meydanından;
Avuçlarını yüzüne yaslayıp,
İşaret parmaklarını kulağına dayayıp,
Olduğu yerde üçyüz atmış derece dönerek,
“Sığır gidiyoooo....” diye bağırırdı uzun uzun,
Köyün sığırtmacı rahmetli Hasan...
Sanki herkes bekliyormuş gibi bu sesi,
“Deh, çüş, oha...” diyerek,
Getirmek için hayvanlarını sokağa,
İnek, dana, tosun her ne varsa,
Birer ikişer çıkarırdı damdan...

Ya şimdi?
Sabah saatin dokuzu...
Ne tavuk gıdaklaması var, ne öten horoz sesi...
Ne köpek havlaması duyuluyor sokakta,
Ne kedi miyavlaması çatıda...
Gül dalında bülbül ötmüyor...
Gül yok ki evlerin önünde bülbül ötsün...
Hala günümüzde var olan,
Bir tek su sesi kalmış eski zamanlardan...
Onun da nağmeleri değişmiş sanki.
Eskiden açıkta akardı şırıl şırıl taşların arasından,
Şimdi akıyor harıl, horul yarı kapalı kanaldan...

Velhasıl, sanmayın ki sadece şehirler değişiyor.
Köyler de değişiyor zamanla...
Şimdi köyler de oldu mahalle,
Kim bilir belki de ondan...

moncer
07.10.2018

Mustafa Öncer
Kayıt Tarihi : 8.10.2018 12:05:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mustafa Öncer