Gülüşünü sevdim,
karanlığın en ağır yükünde,
bir kandil değil,
sonsuzluğun eşiğinde açılan görünmez bir kapı gibi.
Kırık aynaların içinden
bir damla su misali,
zamana meydan okuyan bir hakikat gibi
çölümün ortasına düşüyor.
Senin o kısa tebessümünle
dünyam yeniden yazılmıyor sadece,
varlığımın anlamı yeniden doğuyor;
yoklukla varlık arasında
senin ışığında kendimi buluyorum.
Çölümün ortasında,
susuzluğun en keskin anında,
bir vaha değil,
sonsuzluğun kalbine işlenmiş bir ezgi gibi beliriyorsun.
Kumların sessizliğinde bir serap değil,
hakikatin çıplak sesi gibi dokunuyor tebessümün.
Ve ben, yokluğun külleri arasında savrulurken,
senin ışığında kök salıyor, sessizliğin kalbinde yeniden doğuyorum.
Kayıt Tarihi : 17.11.2025 15:26:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Tebessümün, yokluğun rüzgarında savrulan benliğime, ışığınla kök salan bir direniş gibi dokunuyor. Bir serap değil, hakikatin en çıplak haliyle yeniden doğuşun timsali oluyor. Ve ben, karanlığın en ağır yükünde bile senin gülüşünde varlığıma yeniden kavuşuyorum.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!