Sessizliğin Diliyle -II- Şiiri - Erdal Gişi

dolup taşan kıtlığın tam ortasından şimdi
kırılmışçasına bütün kemikleri dövülmüş
bir hayaletin kuşa
dönüp uçması gibi
Halicin bu yakasından,
bir tünelden dalıp
karşıdan çıkacağım…
bir tarih yaşamaya gidiyorum
sizin için belki birkaç saniye

noktadan dağıldığımız gündür
kimimiz yıldız olduk kimiz buz dağları
birbirimizi öğüten...
kimimiz çelikten sert, kimiz süngerden…
oysa çelikte ben süngerde…

şimdi;
perdenin-perdelerin
varlıktan yokluğa akan derenin
şekillerin eriyiğinden bir cevherin
boşluğa damlaması gibi
nerede ne olacağını tasa etmeyen
bir bilgenin…
bir yakının gönlüne dalışımı bekler haldeyim

nefeslerimin değiştiğini duyun
bakışlarımın derinleştiğini
canımın canda kayboluşunu

ve miraç kahramanının örtüsünü görün eğnimde
yeni ve eski bir sevginin
hep aynı noktada
sessizliklerin diliyle
muhabbetini dinleyin
hepimizin muhabbeti

29-1-08
istanbul-aksaray