Buz kesen yalnızlığa direnmektir yaşamak
Yükselmektir adını bilmediğin yıldızlara coşarak
Bir değil bin defa ölmektir sevgiyi yaşarken tek başına
Çürümektir günü görmeyen tohum gibi kuru toprak altında
Tutunursun en karanlık gecede ay ışığına
Pır pır eden şerçe yüreğiyle konarsın gül dikenine
Bazen denizleri aşan köprü olursun da ufuklara
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.