Sessizce Gelişin ve Suskunca Gidişin

Haydar Okur
322

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Sessizce Gelişin ve Suskunca Gidişin

Gündüzün evecen koşuşturmasından, gün batışlarına,
Gecenin yenik düştüğü, gün basımına değin
Seni biriktiriyorum imbik imbik, nakış nakış ve dize dize
Sonra adım adım gelişinin, seslerini duyuyorum...
Sessizliğin boğmaya durduğu, gecenin derin bir yerinde...

Aydınlığın yansıyor düşlerime ışıl ışıl...
O an bütün dünya benim oluyor, seviniyorum
Ve dolunay sarmalında, yakamoz şöleni kuruyorum…
Raksa duruyor ateşböcekleri,
Bütün kelebekler sana koşuyor, ışıl ışıl sen gelirken..
Goncaya durmuş çiçekler, sana açılıyor renk renk
Ellerim uzanıyor sana, tutacakmışım gibi…
Çiçeklere sarmaladığım busemi, sana sunuyorum...

Aha şuracıkta, sol yanımda, yüreğimin en derininde
sarmışçasına kollarım seni, sıcaklığını duyuyorum
Kadife teninin yumşaklığını duyuyorum benliğimde...
Dudaklarında sevdanı türküsü, dudaklarıma fısıldıyor
Vuslatın iksiri yakıyor dünyamızı, biz yanıyoruz
Esrikleşen düşlerimizle sevgili, biz yanıyoruz.…

Başka bir dünyanın kapılarını aralıyor, vuslat denilen iksir
Ben sevda akağında, suyu kalmamış bir ırmak
Sense, en güzel şarkıları imrendiren bir coşkuyla
Çağıl çağıl akan, masmavi bir nehirsin
Kolların sararken benliğimi, okyanusunda eriyorum benliğinin

Kendimden uzaklaştığım bir anda, yine o ayak seslerin
Yine sessizce gelişin gibi, suskunca gidişin…
Yokediyor hayallerimi, düşlerimi, kımıltısız kalıyorum..
Sensizliği bir mezar taşı donukluğunda, ölüşlerle yaşıyorum…

KÖMEN

Haydar Okur
Kayıt Tarihi : 24.10.2008 14:57:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Haydar Okur